27 Şubat 2009 Cuma

TV 'de FUTBOL


27 Şubat Cuma


20:00 Beşiktaş - İBB > Lig TV
23:00 Benfica - Leixoes > Spormax

28 Şubat Cumartesi

14:45 Everton - W.Bromwich > Spormax
17:00 Middlesbrough - Liverpool > Spormax
19:00 Fenerbahçe - Sivasspor > Lig TV
20:00 Valenciennes - Lille > Kanal A
21:30 Juventus - Napoli > NtvSpor
22:00 Auxerre - Toulouse > Kanal A
22:30 Porto - Sporting Lizbon > Spormax
23:00 Espanyol - Real Madrid > NTV

1 Mart Pazar

14:30 West Ham - Man.City > Spormax
15:00 Antalyaspor - Trabzonspor > Lig TV
16:00 Sampdoria - Milan > NtvSpor
19:00 Konyaspor - Galatasaray > Lig TV
19:20 A.Villa - Stoke City > Spormax
20:00 A.Madrid - Barcelona > NtvSpor
21:05 Bolton - Newcastle > Spormax
21:30 Inter - Roma > NTV
22:00 O.Lyon - Rennes > Kanal A
22:50 Hull - B.Rovers > Spormax

Neden Olmasin?


Tarih tekerrür edermi etmezmi orası bilinmez ama bu akşam Ali Sami Yeni dolduran ve TV başındaki Galatasaraylılar biz bu filmi 1999-2000 senesinde Milan maçında görmüştük diyip takımlarının kupayı kaldıracaklarına biraz daha inanmaya başlamıştır.

Aslında staddan alınmış bir fotoğraf herşeyi açıklıyor diye düşünüyorum...

Gecenin Sonuçları


Werder 2-2 (1-1) Milan
Olympiakos 1-2 (1-3) Saint-Etienne
Aston Villa 0-2 (1-1) CSKA
Shakhtar 1-1 (2-0) Tottenham Hotspur
Lech 1-2 (2-2) Udinese
Zenit
2-1 (2-1) Stuttgart
Paris Saint Germain 3-1 (2-0) Wolfsburg
Braga 1-1 (3-0) Standard
Dynamo K. 2-2 (1-1) Valencia
Sampdoria 0-2 (0-1) Metallist
FC Kopenhag 1-2 (2-2) Manchester City
AaB Aalborg 3-1 (3-0) Deportivo
Marseille 1-0 (0-1) Twente
Fiorentina 1-1 (0-1) Ajax
NEC 0-1 (0-3) Hamburg
Bordeaux 3-4 (0-0) GALATASARAY



Gecenin sürprizi hiç şüphesiz ilk yarısı 2-0 bittikten sonra 2-2 biten Milan-Werder maçı ve Milanın elenmesi oldu. Birçok bahisseveri ve kendi taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı Ancelottinin talebeleri. Artık Seri A da liderlikten başka birşey düşünmezler herhalde... Dün gece İspanyollar için hayal kırıklığı oldu demiştim bir önceki yazımda, bu gece ise aynısı İtalyanlar için geçerli. Bir diğer sürpriz olarak nitelendirdiğim maç ise Valencia nın elenmesi oldu. Maçları seyredemediğim için oynadıkları oyun hakkında yorumda bulunmayacağım ama bu geceki sonuçlardan çıkaracağım sonuç maçlar artık kağıt üstünde kazanılmıyor, maçı daha çok isteyen ve daha iyi oynayan, daha az hata yapan takım, karşısındaki takım kim olursa olsun kazanmasını biliyor.



Milan için gecenin özeti...



Ayrıca Uefa da 3 Ukrayna, 2 Rus ekibinin yola emin adımlarla devam ettiğini sölemek istiyorum,hal böyle olunca kupa 2 nin bu sene kuzey ülkelerinden birine gitme ihtimalini arttırıyor. Tabi gönlümüz Galatasarayımızın bu sevinci yaşamasından yana.



Bekleyip göreceğiz...

26 Şubat 2009 Perşembe

Şampiyonlar Ligi ve UEFA





2 günlük Şampiyonlar Ligi maçlarının ardından gözler Uefa Kupasında yapılacak maçlara çevrildi. Öncelikle dünkü karşılaşmaların bir özetini yapacak olursam,


Bayern kolay rakibi karşısında resmen gövde gösterisinde bulundu ve Riberry,Toni ve Klose gibi silahlarıyla da sonuca gitmeyi bildi. GS taraftarı olarak bir kez daha Riberryi elimziden kaçırdığımız için Özhan Başkana buradan alkışilarımı yolluyorum.


Dünkü sonuçlarda gecenin süprizi bence Real'in Madrid'de yenilmesi olduki birçok kişi Real'in rahat gol bulacağı bir maç bekliyordu. Real'de gözüme çarpan oyuncu ise Robben oldu, adam okadar kolay çalım atıyor ve o kadar kolay adam geçiyorki onu seyrederken maçtan acayip zevk alıyorum. Beklenmedik anlardaki sert şutlarıda cabası tabi. Her ne kadar Reina dün birkaç kere topa vurma anında kendini yerde bulsada diğer toplarda kalesini başarıyla korudu. Liverpool ise temkinli ve sabırlı oynayarak klasik bir ingiliz takımı gibi duran toptan gole gitmeyi başararak bir üst tur için kapıyı aralamış oldu. Yanlız Liverpool da Gerrard'ın olmadığı göze çarpmaktaydı çünkü takımı toplayan ve hücuma götüren oyuncunun eksikliği belliydi, hücumda takım biraz kopuk gibiydi. Bunları söylerken de Xabi Alonso'nun hakkınıda yememek lazım adam gerçekten futbolu aklıyla oynayanlardan, özellikle de kendi sahalarında kaptığı bir topu karşı kaleye gönderdiği pozisyonda ne kadar düzgün bir vuruş sergiledi. Türkiyede o mesafeden o kadar düzgün vuruş sergileyecek ne yazık ki bir oyuncu yok.


İspanyolları hayal kırıklığına uğratan bir başka takım ise Villereal oldu. Taraftar galibiyet beklerken, beraberliği zor kurtardılar. Açıkçası dün gece İspanyollar için iyi bir gece değildi. Rövanş maçlarında göreceğiz, sevinen kim olacak?


Uefa kupasında ise bu akşam gözler öncelikle Milan-Werder, GS-Bordeaux, Ajax-Fiorentina,Valencia-Kiev maçlarında olacak. Ev sahipleri taraftarlarını üzmeyecek gibi duruyor.
Bu akşamki maç için Galatasarayımıza başarılar diliyorum, yeni hocamız eski kaptan Bülent umarım aranılan kan olur ve takım bu maçla yükselişe geçer. Taraftar kendine düşeni yaptı ve biletleri satışa çıktığı gün tüketti, ayrıca bu soğuk havada o stadı doluracak taraftara gercekten iyi oyun oynayarak ligdeki bu kötü seriyi affetirmeleri gerekir GSli futbolcuların. Bu bilinçte oynarlarsa bu maçı almamaları için bir sebep göremiyorum.

25 Şubat 2009 Çarşamba

Manşet budur!

Yaratıcılıkta son nokta. Fotomaç'tan GS'lilere armağan olsun...

15 Şubat 2009 Pazar

Milano Derbisi


Bugün İtalya'nın ve dünyanın gözü Inter-Milan derbisinde olacak. Hal böyle olunca derbilerle ilgili çarpıcı notlarda ortaya dökülür, her zaman ilklerin ve sonların yaşandığı bir şey bulunur derbilerde. Bu akşamki Milano derbisine gelecek olursak,


Paolo Maldini bu akşam Milan formasıyla son kez Milano derbisine çıkacak bu yüzden bu maçın anlamı onun için çok büyük olsa gerek ki, kendiside bu derbiyi ve şampiyonluğu kazanmak istediğini belirtmiş. İlk maçta kendi sahalarında seyirci avantajı ve Ronaldihno'nun müthiş hırsıyla bunu başarabilmişlerdi ama bu maçtada aynı şeyi başarabileceklermi,izleyip görecez. Şampiyonluğa gelecek olursak Maldini ve arkadaşları gerçekten Serie A 'yı bu sene en tepede bitirmek istiyorsa Inter maçından galip gelerek bu işe baş koymalılar.



Paolo Maldini ve Milan


Davide Santon

Interden Davide Santon ve Milandan David Beckham bu akşam ilk defa Milano derbisini yaşayacak oyuncular arasında yerini alıyor. Interli Santon ise sahaya çıkacak en genç oyuncu olarak bu heyecanı en çok yaşayacak oyuncu olacaktır. Maldini ile arasında tam 23 yaş fark bulunan bu oyuncu günün birinde Maldini'ye karşı oynayabileceğini hayal bile edemezdi herhalde...
Beckham ise Realden takım arkadaşı olan Figo,Cambiasso ve Samuel gibi oyunculara karşı oynarken La Ligada en büyük rakibi olan Ronaldinho ile Milan için ter dökecek. Futbolun cilvesi bu olsa gerek, bu olay bana zamanında şimdiki Kayseri'nin hocası Tolunay'ın TS de iken Gsli oyuncu Filipescu'yu yargılarken, Tolunay Galatasaray'a geçtiği zaman en yakın arkadaşının Filipescu olduğunu söylemesi bir an hafızamda yer edindi. Futbol işte ne zaman kiminle ya da kime karşı oynayacağınız belli olmuyor.

Eski 2 rakip,yeni 2 takım arkadaşı




Bu derbiyi bir başka çarpıcı kılan nokta ise Ronaldinho'nun bir kez daha Mourinho'ya karşı sahaya çıkacak olması ve bu ikiliyi bir kez daha karşıkarşıya getiriyor olması olacak. İlk maçta Ronaldinho üstünlüğü ele geçirmişti , bakalım bu akşam aynı performansı gösterip Mourinho'yu gene alt edip onu deli edecek mi görecez? Herhalde R10 gene Mourinho'yu alt ederse Morinho'nun gelecek seneki ilk transferi R10 olur kim bilir.

14 Şubat 2009 Cumartesi

TV 'de FUTBOL



14 Şubat Cumartesi :

15.00 Antalyaspor - Galatasaray > Lig TV

16.30 H.Berlin - B.Münih > Kanal 24

17.00 Portsmouth - Man.City > Spormax

17.00 West Ham - M.Brough > NTVSPOR

19.00 Fenerbahçe - Hacettepe > Lig TV

19.00 Lazio - Torino > NTVSPOR

20.00 Bordeaux - Grenoble > Kanal A

21.00 R. Betis - Barcelona > NTVSPOR

22.00 PSG - St. Etienne > KANAL A

23.00 Valencia - Malaga > NTVSPOR


15 Şubat Pazar :

14.30 Celtic - Rangers > Futbol SMART

15.00 Bursaspor - Sivasspor > Lig TV

16.00 Juventus - Sampdoria > NTVSPOR

18.00 Lyon - Le Havre > Kanal A

18.00 Hamburg - A. Biefeld > Kanal 24

18.30 Derby County - Man. United > NTVSPOR

19.00 Beşiktaş - Trabzonspor > Lig TV

21.00 Porto - Rio Ave > Spormax

21.30 Inter- Milan > NTVSPOR

22.00 Monaco - Marsilya > Kanal A

22.45 Banfica - P. Ferreira > Spormax


Bu hafta birbirinden güzel 4 büyük maç bizleri bekliyor. Büyük maçları kaçırmamanızı tavsiye ederim, gerçekten kaybeden lig yarışında yara alacağı için seyir zevki ve tansiyonu yüksek maçlar olacağını düşünüyorum. Özellikle dünyanın sayılı derbileri arasında gösterilen Celtic-Rangers ve Inter-Milan derbilerinin aynı hafta olması da seyirci açısından büyük bir avantajdır. Ekran başındakilerin futbola doyacağı düşüncesindeyim 2 farklı ekol,2 farklı kültür.
İskoçyadaki derbide ibreyi Celtic'den yana görüyorum. Onların arasında oynadıkları derbilerde, FB-GS derbilerini hatırlatıyor bana, Celtic hep derbilerde bir adım önde gibi. Rangers ne kadar iyi olursa olsun Celtic kazanmasını biliyor. Bekleyip görecez.

Milano derbisine gelecek olursak, Mourinho'nun bu maçı kazanmayı ne kadar çok istediğini biliyoruz ve bu hırsını da oyuncularına aşılayabilirse Inter bu maçı alır düşüncesindeyim. Ronaldinholu,Beckhamlı,Kakalı Milanı da gözardı etmemek gerek tabi...Ama derbilerde ne olacağı hiçbir zaman belli olmaz değil mi?


İyi seyirler...

11 Şubat 2009 Çarşamba

Türkiye - Fil Dişi Sahili : 1-1


Maç analizi yapmadan önce o yağmurda millileri yanlız bırakmayan İzmirliler'e saygılarımı sunuyorum, çünkü futbola aç olan İzmir halkı futbol sevgilerini bizlere bir kez daha göstermiş oldu. Eğer bu maç o hava koşullarında İstanbulda olsaydı, o kadar seyircinin stadda toplanması imkansızdı. Üstelik bir de İstanbul'un o meşhur trafik çilesini de unutmamak gerek tabi.

Maça gelecek olursak, Millilerimiz ilk yarı bana göre güzel bir oyun sergilediler ve ilk dakikalarda bayağı koşan, arzulu, istekli ve diri takım görünümündeydiler. Gol de erken gelmesine rağmen farkı daha fazla açamadık ve 2.yarıyla beraber klasik özel maç havasına bürünüp ilk yarıdaki disiplinden koptuk, e hal böyle olunca da 90+2de de olsa golü kalemizde görmüş olduk.

Gökhan Ünal'ı attığı golden dolayı tebrik ediyorum, çünkü yerli bir forvetin topa nasıl vuracağını bize göstermiş oldu, ben uzun zamandır forvetlerimizin öyle düzgün bir şut atarak gol yapabildiklerini görmemiştim, büyük ihtimalle vurdukları dağlara taşlara gitmekteydi.

Birçok kişi Fatih hocanın kadro seçimini eleştirecektir, ben o konu hakkında bir yorum yapmayacağım çünkü Fatih hocamıza güvenim sonsuz. Belki bu kredisini hemşerim olmasına da borçlu olabilir. Umarım bu maç ile eksiklerimizi görüp İspanya karşısına daha iyi bir Türkiye olarak çıkar ve istediğimiz sonucu alırız.

Football Top 20


Almanya kökenli SPORT + MARKT adlı pazarlama şirketi, yaptığı bir araştırmayla Avrupa'da en popüler olan futbol kulüplerini belirlemiş. "Football Top 20" adı altında 16 Avrupa ülkesinde yapılan araştırma ve anket sonrasında, Avrupa'da en çok taraftar ve hayran kitlesine sahip olan 20 futbol kulübünün ismi açıklanırken bu sıralamada Türkiye'den Galatasaray 9 milyon taraftar ve hayranıyla 15. sırada yer alırken bir diğer kulübümüz Fenerbahçe ise 7,3 milyon taraftar ve hayranıyla 17. sırada yer aldı.

Listedeki takımlardan beni şaşırtan Wisla Krakow takımının bulunması ve Avrupa'da o kadar taraftara sahip olması oldu. Buna karşın GS ve FB'nin taraftar sayısının daha fazla çıkmasını beklerdim.

En azından kulüplerimiz başarılarıyla Avrupa'da Top 20'ye giremese de, taraftar sayılarıyla girebilmeyi başarmışlardır, bu da bir başarıdır...

TOP 20

1. FC Barcelona............44,2 milyon.
2. Real Madrid..................41 milyon.
3. Manchester United..........37,6 milyon
4. Chelsea FC.................25,6 milyon.
5. Zenit St. Petersburgo......23,9 milyon.
6. Liverpool FC.................23 milyon.
7. Arsenal....................21,3 milyon.
8. AC Milan.....................21 milyon.
9. Bayern Münih..............19,8 milyon.
10. Juventus..................17,5 milyon.
11. CSKA Moskova................11,1 milyon.
12. Inter Milan...............10,3 milyon.
13. Olympique Lyon.............9,4 milyon
14. Olympique Marsilya.........9,4 milyon.
15. GALATASARAY..................9 milyon.
16. Spartak Moskova..............8,1 milyon.
17. FENERBAHÇE.................7,3 milyon
18. Wisla Krakow.............6,5 milyon.
19. Ajax.......................6,5 milyon.
20. Dynamo Moskova...............5,7 milyon.

Voleybol'da Avrupa günü...

Yazılarımı yayımladığım diğer blogda bu konuyu değerlendirdim ve burayı takip edenler için linkini veriyorum.

http://papaboubadiop.blogspot.com/2009/02/eczacbas-turu-yarlad.html

9 Şubat 2009 Pazartesi

Adams Out too!

İngiltere Ligi yakında bizim ligi aratmayacak gibi gözüküyor, ardı ardına kovulan teknik direktör haberleri ajanslara geliyor ve son olarakta Portsmouth teknik direktörü eski İngiltere kaptanı Tony Adams'da kovulanlar kervanına katıldı. Zira bu karara çok şaşırdığını ve böyle birşey beklemediğini BBC'ye yaptığı bir röportajda belirtmiş. Yerine geçecek isimler ise şimdiden konuşulmaya başlanmış bile, bakın adaylar arasında kimler var; Chelsea'nin eski teknik direktörü Avram Grant ki, bence iyi bir hoca olduğunu hiç düşünmüyorum, diğer bir isim ise Charlton eski teknik direktörü Alan Curbishley.

Elindeki iyi oyuncular Diarra ve Defoe'yu para gelecek diye verirsen Tony ne yapsın yani, adamları satıyorsun sonra kötü sonuçlar alınınca hocada kabahat buluyorsun. Biz onlara benzeyecez derken onlar mı bize benziyor acaba!!!

Torres son dakikada o golü atmasa Adams kovulurmuydu orası da meçhul !

Nusrat

Nusrat... 3 yaşlı İngiliz atı. En son İzmir'de, 1600 sulu kum pistte koşulan "William Giraud" koşusunu jokeyi Barış Kurdu ile kazandı ve 72.000TL'lik ödülü de haketti. Ciddi rakipleri Tsar ve Kafkas'a açıkçası şans tanımadan kazandı. Özellikle son 400'deki mükemmel sprintine karşılık vermek isteyen Tsar'ın, geç kalan son 200'deki süper sprinti yetersiz kaldı. Tsar'ın Boyraz ile bu koşuyu almasını bekliyordum açıkçası ben. Ganyancılar ise Dark Child'a güvenmişlerdi. Koşuyu plase bile değil, süpriz kazanınca tabi dikkat çekiyor.

Nusrat'ın performanslarını inceledim ve bu İngiliz atının geleceğinin parlak olduğunu görmek zor olmadı. 6 koşuda 4 birinciliği, 1 tabelası var ve bir kere de tabela dışı kalmış. Evet belki çok büyük bir şampiyon olamayabilir ama eminim ki gözden kaçırılmayacak bir at olacak Nusrat.

Güzeller #2


Sophia Bush

Scolari Out !!!



Chelsea kulübü ve Abramovich, alınan başarısız sonuçlara daha fazla dayanamayıp ve büyük umutlarla getirdikleri Mourinho'yu aratmaz diye aldıkları Felipe Scolari'yi kovdu. Ve kovar kovmaz yeni teknik direktör arayışına da başladıklarını kulübün resmi internet sitesinden duyurdu ayrıca nezaketen de olsa Scolariye teşekkür edip yolları ayrıldığı için üzgün olduklarını da belirtmeden geçmemişler. Demek ki böyle üzgünüz palavraları sadece Türkiyede olmuyormuş, çünkü eğer üzgünsen kardeşim niye kovuyorsun değil mi ? Yeni hoca gelene kadar da yardımcı atrenör Ray Wilkins takımın başında olacakmış.

Bu duruma herhalde en çok üzülen yeni transfer Quaresma olmuştur çünkü Scolari torpiliyle Chelsea'ye gelmişti, bakalım şimdi mavilerin yeni hocası ve Quaresma'nın Chelseadeki geleceği ne olacak ? Hep birlikte göreceğiz.

En zayıf halka...


3 büyük takımımızın hocaları kendi aralarında bir yarışa girdi, o da ilk kim gider yarışı...

$/TRL Korelasyonu


Dolar/TRL kuru orta vadede 1,51-1,74 aralığına sıkışmış durumda gözüküyor. 2008 Ekim ve Kasım aylarında iki kez 1,75 noktasından dönmüş ve 1,50 li seviyelere gerilemiştir. Önümüzdeki aylarda reel ekonominin sıkıntılı rakamları açıklandığında $/TRL kuru tekrar 1,75 seviyeleri görecektir ve bu sefer geçme ihtimali kuvvetlidir. 1,75 in üzerinde en az 2-3 gün kaldığı takdirde 2,xx li seviyelerin görülmesi kaçınılmaz olur. Yatırımcılara tavsiyem döviz üzerinden kredi almayın, ileri tarihli ödemeli mal almayın. En azından piyasaların üzerindeki puslu hava geçene kadar... Yanlış anlaşılmasın bu süreç uzun... (Bence 1,5-2 yıl)

Obama'nın ekonomik paket beklentisi ile geçtiğimiz son 2-3 günde piyasalarda olumlu hava esti. Önümüzdeki hafta başında piyasalar moralli açılmak isteyecektir. Şu an $/TRL kuru yükselen kanal çizgisi destek seviyesinde bulunuyor ve kritik bir yerde işlem görüyor. Sermaye piyasasında olumlu hava 3-4 gün devam ederse ve 1,615 in altında en az 3 gün kalırsa bu destek kırılmış olur ve diğer kanalda fiyat hareketleri başlar. Dolar kuru iki haftalık süreç içerisinde 1,58 seviyelerini hedefler. Yok eğer yükselen kanaldaki destek çalışır ise bu durumda $/TRL kafasını yukarı kaldırır ve yükselen trendde hareketine devam eder. İlk hedef 1,65 seviyesi.
Yatırım tavsiyesi değildir.

8 Şubat 2009 Pazar

Basit ve sıradan


Galatasaray'ın bu yönetimi son dönemlerin en komik yönetimi olsa gerek. Hakem Selçuk Dereli'yi savunacak değilim. Lincoln'un kırmızısını da savunmuyorum. Kayserispor'un penaltı pozisyonunu es geçerek böylesi düşünmeden, bilinçsizce ve hırsla yapılan açıklamaya anlam veremiyorum.

Adnan Polat ve ekibi olaya at gözlüğüyle bakıyor. Anlamsız tehditler savurmuşlar ve kendi kafalarında kurguladıkları senaryoyu açıklamışlar. Sene başından beri Galatasaray'a karşı sert oynandığı konusunda sitemler var, özellikle Lincoln bu durumdan fazlasıyla mağdur. Peki ya Alex, ya Delgado. Alex'e torpil mi geçiyor savunma oyuncuları. Çıtkırıldım Lincoln'e mi çalışıyor hepsi. Servet rakip hücum oyuncularına karşı ne denli yumuşak oynuyor? Bunlar komik şeyler...

Kadıköy'deki verilmeyen golden, Eskişehir'deki ofsayt golünden bahsetmişler. Ya Eskişehir'de Baros'un eliyle aldığı pozisyon nerde? Bundan neden hiç bahsedilmiyor. Sami Yen'de kırmızı gören Delgado ne kadar haketti o kırmızıyı? Maçların mercek altına alınmasını istiyorlarmış. Kaybedersiniz...

Yıldızlar topluluğu Galatasaray'daki darbeye yönelik sakatlıklardan canları sıkılmış. Allah aşkına sakatlıklarının sebebinin Skibbe'nin takıma antreman yaptırmamasından kaynaklandığı bu kadar açıkken nedir bu suçu dışarda arama hevesi. Kewell-Nonda-Lincoln gibi uzun süre sakatlanmış ve sakatlığının nüksetmesi muhtemel oyuncuları kadrona katıp, sonra bu oyuncular sakatlandığında federasyona saldırma neden...

Balili'ye yapılan terbiyesizlikten dolayı sahanızın kapatılmadığına şükredin...

Bu saçmalıkları bir kenara bırakıp işlerine baksınlar... Hakemleri ya da Federasyonu savunuyor değilim. Onlar dört dörtlük değil elbette ama şu da bir gerçek ki TFF ya da MHK Galatasaray'ın kesinlikle karşısında değil...

TFF Applied For EURO 2016


Türkiye Futbol Federasyonu Euro 2016 için UEFA'ya resmen başvurdu.

Bu büyüklükteki uluslarası bir organizasyon için Türkiye hiç hazır değil. Statlar yeterli kapasiteden ve kaliteden yoksun, şehirler arası ulaşım fazla pratik değil. Kısaca raylı sistemde Avrupa'ya göre geriyiz.

Bu organizasyon ülkemize verilirse futbola yatırımları oldukça fazla olan Türkiye'ye önemli katkıları olacaktır.

En çok kazanan Futbolcular



2008-2009 yılının en çok kazanan futbolcuları açıklanmış. Aldıkları paraları oynadıkları futbolla hakedende var haketmeyende ama neticede büyük kulüpte olmanın avantajıda bir bakıma bu olsa gerek değil mi? Şimdi aşağıda o listeyi sizlere sunacam hakedeni ve haketmeyenin kararını siz verin artık. Roman Abramovich in futbola etkisinin en büyük sonucu bu fiyatlar olsa gerek. Eğer kulüpler kendilerine zengin bir sahip bulamazlarsa daha nereye kadar bu değirmenin suyu dönecek merak ediyorum doğrusu...

Ayrıca Ribery GS de iken bir yönetici ona Citroen C4 araba hediye ettiğini ve ozaman Riberyinin nekadar sevindiğini anlatmıştı,adamda ozaman para yok tabi yeni yeni piyasaya çıkıyor ama şimdi C4ü bırak bu paralarla Porscheyi, Ferrariyi beğenmez.


Player Club Annual (€)
1 Zlatan Ibrahimović Internazionale € 9,000,000
Ricardo Kaka AC Milan € 9,000,000
3 Lionel Messi FC Barcelona € 8,400,000
4 John Terry Chelsea FC € 7,575,000
Frank Lampard Chelsea FC € 7,575,000
6 Thierry Henry FC Barcelona € 7,500,000
Samuel Eto'o FC Barcelona € 7,500,000
8 Cristiano Ronaldo Manchester United € 6,763,000
9 Ronadinho Gaucho AC Milan € 6,500,000
Andrei Shevchenko AC Milan € 6,500,000
Michael Ballack Chelsea FC € 6,500,000
Steven Gerrard Liverpool FC € 6,500,000
Rio Ferdinand Manchester United € 6,500,000
14 Raul Gonzalez Real Madrid € 6,400,000
Ruud van Nistelrooy Real Madrid € 6,400,000
16 Iker Casillas Real Madrid € 6,000,000
Frederic Kanouté Sevilla FC € 6,000,000
18 Wayne Rooney Manchester United € 6,000,000
Michael Owen Newcastle United € 6,000,000
20 Fabio Cannavaro Real Madrid € 5,800,000
21 Robinho Manchester City € 5,680,000
22 Francesco Totti AS Roma € 5,500,000
Luca Toni Bayern Munich € 5,500,000
24 Arjen Robben Real Madrid € 5,460,000
25 Ashley Cole Chelsea FC € 5,410,000
Deco Chelsea FC € 5,410,000
Fernando Torres Liverpool FC € 5,410,000
28 Carlos Tevez Manchester United € 5,140,000
29 Adriano Internazionale € 5,000,000
Patrick Vieira Internazionale € 5,000,000
Charles Puyol FC Barcelona € 5,000,000
Andres Iniesta FC Barcelona € 5,000,000
Xavi FC Barcelona € 5,000,000
Sergio Aguero Atletico Madrid € 5,000,000
Gianluigi Buffon Juventus € 5,000,000
Willy Sagnol Bayern Munich € 5,000,000
37 Dimitar Berbatov Manchester United € 4,869,000
Andrei Arshavin Arsenal FC € 4,869,000
Didier Drogba Chelsea FC € 4,869,000
Nicolas Anelka Chelsea FC € 4,869,000
Paul Scholes Manchester United € 4,869,000
42 Alessandro Del Piero Juventus € 4,800,000
Karim Benzema Olympique Lyon € 4,800,000
Pike Bayern Munich € 4,800,000
Frank Ribery Bayern Munich € 4,800,000
46 Joe Cole Chelsea FC € 4,600,000
Ryan Giggs Manchester United € 4,600,000
Xabi Alonso Liverpool FC € 4,600,000
Jamie Carragher Liverpool FC € 4,600,000
50 David Beckham AC Milan € 4,500,000
Juninho Pernanbucano Olympique Lyon € 4,500,000
Sidney Govou Olympique Lyon € 4,500,000
David Trezeguet Juventus € 4,500,000

Yannick Kamanan

Sivasspor'a ara dönemde gelen Yannick Kamanan oynadığı maçlarda Sivasspor'un kaderini etkilemeye devam ediyor. Geçen hafta içinde Türkiye Kupası'nda Galatasaray'a attığı muhteşem golün ardından bu hafta da Kocaeli maçında ilk golü attı. Adam çok süratli, şutları sert ve isabetli. Bu adama dikkat edin ve izlemeye alın. Barbosa Tabata'nın ardından Anadolu klüplerinin en iyi transferlerinden biri diye düşünüyorum. İlerleyen haftalarda takıma pozitif katkısının devamını görmek beni şaşırtmayacak.

7 Şubat 2009 Cumartesi

Ya tutarsa (Ekstra)















Hollandalı bir arkadaştan Hollanda Ligi için tahminler:
346 1
421 2
436 10
544 0
Toplam oran: 20,8

346 ve 544 kodlu maçlara katılıyorum. Groningen bu seneki süpriz çıkışını sürdürüyor, ancak Feyenoord deplasmanı kolay değil. 0 baskın bence.

Vitesse-Ajax (436) maçı tahminine anlam veremedim. Ama arkadaş koyu bir Ajax taraftarı ve verdiği 10(çifte şans) saygı duyuyorum, vardır bir bildiği.

Kaptan Yuvasına Döndü

Delgado, dizindeki sakatlık nedeniyle yurd dışında tedavi görüyordu. Tedavinin ardından yuvaya döndü. Antreman eksikliklerini tamamladıktan sonra iki hafta içinde ilk 11 için hazır olması bekleniyor. iki hafta sonra yapılacak Trabzon maçında görev alabillir.

Delgado'nun dönüşü ile Yusuf Şimşek'in iki haftalık süreçte formda olacağını düşünüyorum. Eğer Yusuf Konya maçında şapkadan tavşan çıkartmaz ise Beşiktaş'ın bundan sonraki maçlarında ikinci yarılarda 20-30 dakikalığına maça ter atmak için girecektir.

Recep İvedik 2 Geri Sayım Başladı


4-4,5 milyon arası seyirciye ulaşan Recep İvedik filmini geçen seneden hatırlarsınız. Tadımlık bir filmdi.Bir ya da iki kez izle verdiği tat yeter. Yani kompleks bir konusu olmayan ancak filmin %50'lik bölümünde gülme krizine girdiğimiz bir yapıttı. Şahsen ben sinemaya eğlenmek için giderim. Geçen sene Recep İvedik'in filminde oldukça eğlenmiştim ve tüm arkadaşlarıma tavsiye etmiştim. Basında çıkan ve çoğu arkadaşlarımdan aldığım filme yönelik eleştriler benzer yöndeydi. İşte film çok küfürlü o yüzden güldüren bir filmdi, komedi sınıfına sokmak anlamsız diyen oldukça fazla kişi vardı.

Recep İvedik'in fragmanlarında küfür yok, bazı sahnelerde ben yine gülme krizine girdim. Neyse 13 Şubat'dan sonra izleyecez. Her ne kadar filme ön yargılı gitmek istemesem de eminim film sonrası gülmekten karnıma kramplar girecek.

Ya Tutarsa



Hacettepe - Eskişehir: Eskişehir, bu hafta sonu ligin sonuncusu ve en az gol atan takımı Hacettepe deplasmanına çıkacak. Eskişehir, Hacettepe'ye göre gerek kadro gerek ise oyun bakımından daha iyi, ancak deplasman ekibinde Engin Bayraktar ve El Saka gibi eksikler bulunuyor. Buna ek olarak Hacettepe'nin 2. yarıya kendini vermesi gerekiyor, kısacası ev sahibi ekibin kazanmak zorunda olması maçı beraberliğe götürebilir. Maçın berabere ya da deplasman ekibi lehine olacağını düşünüyorum.

Galatasaray - Kayseri: Galatasaray, Sivas üçlemesinden sonra evinde Kayseri ile karşılacak. Salı günü Sivas maçının uzatmalara kalması takımı iyice yıprattı. Bu hafta GS'li oyuncularda yorgunluk belirtileri gözlenebilir. Kayseri ise futbolu öldürüyor, strateji gereği fazla kapanıyor. Az gol yiyor. gs-kayseri maçında ilk yarının berabere sonuçlanıp 2.yarıda taraftar desteğini arkasına alacak olan GS'nin galibiyet almasını bekliyorum.

Antalya - Denizli: İki takımda kupa yorgunu. Denizli'nin teknik direktörü görevinden istifa etti. Teknik patronu olmayan takım avantajsız olur, ne yapacağını bilmez. Mehmet Özdilek'in Antalyaspor'un başına geldikten sonra iyi bir oyun şablonu oluşturduğunu düşünüyorum. Bence Antalya galibiyete iki adım daha önde.

Konya - Beşiktaş: Konya hep zor bir deplasman olarak bilinir. Geçen hafta deplasmanda Ankaragücü'nü yenerek moral depolayan Konya'yı bu sene pek beğenmiyorum. Sahasındaki maçlarda fazla kapanmıyor. Beşiktaş bir çıkış ivmesi yakaladı. BJK, Takım olarak umut vaad eden bir futbol sergilemese de Konya'yı yenecek güçte diye düşünüyorum.

İBB-Fenerbahçe: İbb, daha önceden söylediğim gibi kötü oynuyor. FB iyi futbol oynamasa da bu maçı yıldızlarıyla rahat geçer.

6 Şubat 2009 Cuma

'Davos Fatihi' karikatürleri...

Başbakan'ın Davos gezisi yankıları hala devam ededursun, yurdumun eşsiz karikatür eleştirmenlerinden de konu hakkında yine eşsiz yorumlar gelmiş. Milliyet gazetesinin derlediği resim galerisinde istemediğiniz kadar derlenmiş karikatür mevcut. Yine en anlamlı eleştiriler karikatüristlerden gelmiş. Başbakan yine dava açar mı belli olmaz ama Türkiye'de ki böylesine karikatür eleştirilerine başka yerlerde hiç rastlamadım. Cumhuriyetin varlığından beri süregelen bu gelenek devam ettikçe, gücü elinde bulunduranlar da nasibini almaya devam edecektir, seviyorum bu geleneği...

TV'de Futbol...


6 Şubat Cuma

20.00 Trabzonspor – Ankaragücü > Lig TV

21.30 Armania Bielefeld – Hertha Berlin > Kanal 24

23.00 TigreSan Lorenzo > NTV Spor


7 Şubat Cumartesi

14.45 M.City – Middlesbrough > Spormax

15.00 Sivasspor – Kocaelispor > Lig TV

16.30 Schalke -Werder Bremen > Kanal 24

17.00 ChelseaHull City > Spormax

18.30 Bayer Leverkusen – Stuggart > Kanal 24

19.00 Galatasaray – Kayserispor > Lig TV

19.00 Lecce – Inter > NTV Spor

20.00 Nantes – PSG > Kanal A

21.00 Real Madrid – Racing > NTV Spor

21.30 Milan - Reggina > NTV

21.30 Blackburn – Aston Villa > Spormax (Banttan)

22.00 Lille – Sochaux > Kanal A

23.15 Everton – Bolton > Spormax (Banttan)


8 Şubat Pazar

11.00 Wigan – Fulham > Spormax (Banttan)

12.45 Sunderland – Stoke City > Spormax (Banttan)

15.00 Konyaspor – Beşiktaş > Lig TV

15.30 Tottenham – Arsenal > Spormax

16.00 Roma – Genoa > NTV Spor

18.00 West Ham – Manchester United > Spormax

18.00 Nice – Lyon > Kanal A

19.00 İBB – Fenerbahçe > Lig TV

20.00 Barcelona – Sporting > NTV Spor

21.45 Porto – Benfica > Spormax

22.00 Marsilya – Bordeaux > Kanal A

5 Şubat 2009 Perşembe

Kate Voegele

Amerika'da nasıl popüler olunur? Bir müzisyeni nasıl popüler yaparsınız? İşte bunun cevabına Kate Voegele ismini verebiliriz. Aslında Kate'in popülerliği çoktan Amerika'yı aştı bile. Ülkemizde de hatırı sayılır bir hayran kitlesi var. Avrupa'da da büyük bir hayran topluluğu vardır eminim.

Şimdi nasıl popüler olunur sorusunun daha geniş cevabını verelim. Öncelikle popüler olabilecek seviyede, yeni şarkılar içeren bir albüm yapılır. Sonra Amerika'da çok tutulan bir gençlik dizisi beğenilir. O diziye bir karakter eklenir ve sanatçı her bölüm bir iki şarkısını söyler. Böylece yeni bir yıldız doğmuş olur. Kate'ye gelince, onun için One Tree Hill'i seçmişler. İlk albüm sonrası baya meşhur ettiler. Şimdi ikinci albüm öncesi tekrar diziye monte ettiler kızı. Baharda çıkaracak albümü sanırım. OTH'de ana karakterlerden biri oldu bir anda.

Kate'nin ilk albümü gerçekten güzel parçalardan oluşuyordu. Özellikle dizi de kullanılan şarkılar baya tuttu. İkincisinden de aynı performansı beklesem sanırım abartmam. Turneden turneye koşan Kate acaba ne zaman yaptı bu yeni şarkıları diye de düşünmüyor değilim? Bu arada dizi de bir de Haley karakterini oynayan Bethany Joy Galeotti var. O da bir diğer şarkıcı. Gerçekten bir turnede iken diziye de aynı turneyi eklemişlerdi 2. sezonda. Enteresandı, gerçekle dizi aynı anda.

Neyse, Kate için açmıştık başlığı konu nerelere geldi. Kate'yi dinleyin derim. OTH'yi izleyenler zaten biliyor ya zaten, yine de değişik bir ses ve tarz.

Taylor Swift

L.A or Milano ?



Beckham ve Milanı bu aralar zor bir dönm bekliyor çünkü Beckham gösterdiği performansla hem taraftarı hem yöneticileri şimdiden kendisine hayran bıraktı.

Kimse David`den bu denli bir performans beklemiyordu ve birçok kişi onun moda şehri Milanoya modayı takip etmek amaçlı gittiğini düşünüyordu. Tabi o herkesi şaşırtıp 25lik Beckham gibi oynamaya o denli güzel paslar, free-kick ler atmaya devam ediyor. İtalyada adından söz ettirerek Capelloya verebilececği en iyi mesagı vereceğini düşünüyorki bence bu düşüncesinde hiç de yanılmıyor.

LA Galaxy takımı Beckham bizim oyuncumuz desede Galliani de o bize değil Galaxye ait desede Becks Milano yollarına devam edecek gibi gözüküyor. Hepimiz bekleyip görecez bakalım Beckham ve ailesi hangi şehirde futbol yaşantısını sürdürecek,

Özgürlükler ülkesi Amerika da mı yoksa Modanın kalbi Milano da mı ?

Okçu sahalara döndü


Fenerbahçe nin Türkiye kupasında Bursasporu 3-1 yendiği maçtan sonra bu sene kupanın gerçek favorisinin Fenerbahçe olduğunu ve kupayı en çok isteyen ve ona göre oynayanın Fenerbahçe olduğunu gördüm. 20 küsür yıllık hasret bu sene dinecek ve Fener taraftarlarını sevindirecek gibi gözüküyorlar. Eğer okçuları oklarını auta yada taça atmayıp kale çizgisinin ardına atabilirse hem ligde hem kupada şampiyonluğu göğüsleyecekler gibi duruyorlar. Okçu uzun bir aradan sonra hedefi 12den vurarak beklenilen Guiza olma yolunda sinyaller verdi,zaten komutanı Aragoneste ondan bir türlü vazgecmeyerek okçusuna ve onun oklarına nekadar güvendiğini bir kez daha göstermiş oldu. Guiza, özel hayatındaki sorunları gidermişe benziyor ki kendini işine vermeye başlamış. Hadi hayırlısı bakalım.

Alex, FB deki gelmiş geçmiş en iyi yabancı olduğunu ve takıma faydası en fazla olan oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı. 2 güzel ve akıl dolu gol attı brezilyalı bu gece ne kadar formda olduğunu bir kez daha gösterdi.

Kaptan, komutayı aldı gidiyor...

4 Şubat 2009 Çarşamba

3 Şubat 2009 Salı

Ya Tutarsa



Ankaraspor-Denizli: Ankaraspor'un Denizlispor'a göre kadrosu daha kuvvetli ve Ankaraspor'un seneye Avrupa kupalarında mücadele etme isteği Ankara ekibini yarı finale taşıyacaktır.
Antalyaspor- Beşiktaş: Beşiktaş, ilk maçta sağladığı 0-2 lık skordan dolayı sahaya rahat çıkacaktır. Mustafa Hoca, hesaplarını beraberlik üzerine yapacak diye düşünüyorum ve as kadro çıkaracağını sanmıyorum. Kilit oyuncuları dinlendirmek isteyebilir. Bu maç büyük ihtimal berabere biter, ancak Antalyaspor'un agresif futbolu ile maç Antalya ekibine dönebilir.
Bursaspor-Fenerbahçe: Fenerbahçe'nin uzun uzun yıllar aradan sonra Türkiye Kupasını fazlası ile istemesi, kötü futbol sergileyen Fenerbahçe'ye turu getirecektir.

2 Şubat 2009 Pazartesi

Es-Es Yorumsuz ??

Normal şartlarda eskişehir, ibb den iyi bir takım. Galibiyeti tartışmıyorum. ama şu soruyu da soramadan geçemiyorum. es-es, ibb yi 6-1 yenecek güçte mi? evet top yuvarlak, futbol süprizlerde dolu bir oyun. ancak sene başından beri ligde her maça ortalama 1 gol ile çıkan es-es'in tek maçta 6 gol atmasını garipsedim. Sonra durum ortaya çıktı:

Maçın gollerini izledim de... ilk gol penaltıdan gelmiş, pozisyon penaltı. Ancak penaltı posizyonununda rakip futbolcuya direk kırmızı kart çıkmış. karar hatalı, ben olsam sarı kart bile vermem. bariz gol şansı yok kısacası. neyse 10 kişi kalan takıma goller leb-lebi gibi gelmiş. ve diğer takıldığım nokta: İlk yarının son dakikalarında bir penaltı daha kazanmış es-es. bu posizyonda penaltı değil. Youla ceza sahası içine girerken düşürülmüş. Posizyon faul, ancak ceza sahası dışında.

Diyorum ki Rıza'nın hakemleri isyankar açıklamaları işe yaramış, tabi bana göre... Eskişehirlilere göre ise durum farklı: Rıza'nın geçen haftaki açıklaması "Hakemler bizi engelliyor, bu yüzden bundan sonra maçlara buna göre çıkacaz". bu haftaki sonuç gösteriyor ki haftaya hacettepe yandı :)

Herkese iyi geceler...

1 Şubat 2009 Pazar

Keriz Sahip :)



Gerçekleşti...
Afiyet olsun :)

Kiwi'ye Cevap

Sevgili arkadaşlar öncelikle özür, kiwi nin yorum kısmına yazmaya çalıştım, ancak hata verdi. ilgili arkadaşlara bunun nedenini soracağım.Ben de yazıyı konu başlığına iliştiriyorum.

Eline sağlık Kiwi, güzel yerlere temas etmişsin.

Hakem yorumuna katılıyorum. bizim hakemler oto bokA kart çıkarıyor. Ama bunun sebebi tamamen AÇ ve ET adlı iki tecrübeli hakemimizin eleştirirken iğneleyici lafları. hakemlerimiz hata yaparım, onlara(Aç, ET) malzeme olurum piskolojisi ile maç yönetemiyor. sahada otoriter bir yönetimi sağlayamadıkları için kartlarını koz niyetine sahaya döküyorlar. Yazık! diyecek pek bir şey yok. Bu MHK ile ne kadar devam edeceği
Trabzon'un sadece iki golünü gördüm şimdilik. Gollerin ikisine de şapka çıkartırım. Gökhan'ın golü tek kelime ile muhteşem, umutun golü ise geçen hafta volkana atamadığı aşırtmaya nispet eder cinstendi. öyle bi gol attı ki arkadaş ben aşırtmayı böyle atarım havası vardı. Helal!

Galatasaray ın geniş özetini izledim. Şaşırdım, çok posizyona girememiş GS takımı. Ama iki golde seyir açısından çok zevk verdi bana. ilk golün hazırlanışı, ikinci gol ise direk pes'de attığımız goller gibiydi, nefisti. Ama şunu da söylemek gerek özetlerde Nonda eskisine göre etkisiz görünüyor.


Bir taşta 5 maç



Dün Lig TV ve Spormax arasında mekik dokudum. Kayseri-Sivas maçıyla futbol keyfine başladım, ardından Stoke-M.City, ardından Ankara-TS azda olsa Middlesbrough-Blackburn ve son olarakta Denizli-GS maçlarına baktım. Gecenin ilerleyen saatlerinde de Numancia-Real maçını da unutmamak gerek.





Seyretttiğim maçlar Turkcell super lig ve EPL olunca 2 ligi kıyaslama imkanı buldum ve en basitindan söyleyebileceğim bizim ligimizde gerçekten hakemler herseye kart cıkarıyorlar acaba otoriteyi öyle sağlayabileceklerini mi düşünüyorlar ??? Ayrıca şu noktaya değinmek isterim ki dün TSL deki bütün maçlarda hakeme kart uyarısı yapan oyuncuların hepsi bu hareketlerinden dolayı kart gördüler. Bu kadar ucuz kart görülmesine karşıyım fakat oyuncularında şunu anlaması lazım, kardeşim eğer şampiyonluğa oynuyorsan bu kadar ucuz kart görmeyeceksin ve eline koluna hakim olacaksın. Yönetimlerin yerinde olsam bu tarz kart gören oyuncuya çok büyük para cezası veririm ki bir daha yapmasin...


Maçlardan kısa kısa bahsedecek olursam, Kayseri-Sivas maçında 2 takımda aman gol yemeyeyim 1 puanda yeter ama kontradan gol bulursam 3 puanda günün karı olur havasındaydı. Zira Sivas, GS maçlarından bayağı yorgun düşmüş olmali ki ben Kayseriyi biraz daha atak oynayan ve istekli olan taraf olarak gördüm. Bildiginiz gibi Kayseri maçlarını Adana 5 Ocak stadında oynayacak lig sonuna kadar, nedeni ise Adanada Kayserilinin çok olmasi. Fakat o Kayserililer dün yeteri kadar ilgi göstermemişti anlasilan. Çünkü kale arkasından Adana Demirspor taraftarlarının Demirspor tezahuratları ve Şimsekler tezahuratları duyuluyordu. Bende bir Adanalı olarak 2 Adana takımınında Super ligde olmamasının burukluğunu bir kez daha yaşadım ve Adanalıların Super Lige ne kadar hasret olduğunu bir kez daha gördüm.







Manchester City ye değinecek olursam, sen eğer büyük takım olmak istiyorsan ve büyük oyuncular almak istiyorsan öncelikle takımını EPL de üst sıralarda tutman gerekir ve CL de oynayabilmen gerekir ki büyük oyuncu sana gelebilsin, fakat dünkü maçta maçın yarısından çoğunu 10 kisi oynayan Stoke takımını dahi yenemiyorsan yenmek için birşeyler ğretemiyorsan bu büyük takım olma hayalden öteye gidemez senin için. Robinho,Wright-Phillips, Bellamy dün kapanan Stoke savunması karşısında hiçbişey yapamadi heleki Robinhonun Ceza sahasi çizgisi üstünde bir şutu varki dağlara taslara, anlaşılan Robinho paramı alırım yatarım mantığını izliyor... Arap seyhi istediği kadar onu alacam bunu alacam desin Cityden ne köy olur ne kasaba....




Beattie nin Citye gusel kafa golu


TS maçını seyretme amacım ise yeni transferleri Alanzinho yu seyretme isteğimdi. Adam sonradan oyuna girdi fakat oyuncunun kalitesi için veya verimli olup olmayacağini sölemek için erken olsada birkaç güzel hareket yaptı ve seyircinin alkışlarını toplamayı bildi. Bence TS ye katkı sağlayabilecek bir oyuncu profili çizdi,şlerleyen haftalarda bunu daha açık göreceğiz...






Seyrettiğim son maç ise DNZ-GS maçı idi, Baros bildiğimiz Baros idi ve güzel bir gol atarak taraftarlarını sevindirmesini bildi. GS Lincolnsüz oynamayi ögreniyor gibi ama daha katı bir takım olsaydı karşılarında bukadar rahat top yapabilirlermiydi onu bilmiyorum işte. Birde GS yönetimi neden ısrarla sağ bek almıyor anlamış değilim taraftar bakalim nereye kadar bu Sabri'ye dayanacak merak ediyorum... Nondanında golü muhteşemdi kaleci topu seyretmekten başka hiçbişey yapamazdı ki sadece topu seyretti.