28 Temmuz 2013 Pazar

2013 2. Yarıyıl Ekonomi Beklentim


Takip eden dostlarım selam,
Yüksek lisans, doktora derken sonunda vatan görevi kapıya dayandı. Bu ağustos dönemindeki askerlik görevim nedeni ile 6 ay süre boyunca piyasalardan uzak kalacağım. Kısa vadeli beklentilerime ek olarak yapım gereği orta ve uzun vadeli analizler ile ön görüler yapıp zamanı geldiğinde bunları değerlendirmek hoşuma gidiyor. Dolayısı ile gitmeden önceki analizlerim ışığında önümüzdeki 6 aylık dönem için beklentilerim aşağıdaki gibidir. Hepinize sağlıklı, mutlu, huzurlu sizi mutlu edecek ölçüde kazançlar dilerim.
Seneye 30.12.2012 tarihinde yazdığım bold tipteki yazı ile başlamışız:
“2013 Sermaye Piyasaları için Nasıl Bir Yıl Olacak?
2013'te IMKB için ihtiyatlı iyimserlikten bahsedebiliriz.

Neticede haftalardır grafiklerle açıklamaya çalışıyorum. Pozitif sahadayız, ancak yukarı hareket marjı oldukça daraldı. Bu noktadan sonra hisse almak isteyenlerin aldığı risk geçmişe göre daha fazla olacak. Yatırımcıların ocak ayında dikkat etmesi lazım!
Her zaman olduğu gibi yine dış gelişmeler piyasamızı etkileyecek. Avrupa ve Amerika Para Piyasaları Politikaları yakından izlenecek. Avrupa'daki gidişatın durağan olacağı bir yıl bekliyorum. Dolayısıyla ihracat rakamlarımızı tehdit edecek böyle bir durumda 2013 hiç kolay geçmeyecek. 

Amerika Merkez Bankası, faizleri sabit tutmaya devam ederse ve bunun 2014 sonuna kadar sabit kalacağının sinyallerini verirse altın için güzel bir yıl olmasını bekliyorum.
Altın, son zamanlarda ucuz kaldı. Ocak ayında bir tepki görebiliriz.

2012'nin kötü seyreden yatırım enstrümanı Dolar ve Euro'da, belirsizlik ortamında bir toparlanma yılı olacağını düşünüyorum.
Herkese sağlıklı, mutlu, huzurlu yıllar diliyorum...

Yatırım tavsiyesi değildir.”
Özet olarak eski adı IMKB olan BIST için ihtiyatlı iyimserlikten bahsetmişim. Seneye 796xx puandan başlamışız. Sonrasında bugüne kadar max 931xx kapanışı görülmüş ve 725xx’ten en son kapanış gerçekleşmiş. İnişli-çıkışlı dalgaların genliğinin sert olduğu bir yarıyıl geçirdik. Aslında ihtiyatlı iyimserlikten kastım buydu. Dikkat etmeyenler, stop loss’ları doğru yerde uygulamayanlar çok para kaybetti.

Mayıs ayı ortalarına kadar yukarı yönlü ilerleyen hisse senetleri, FED’in değişen para politikaları ve ardından gerçekleşen Gezi Parkı olayları ve yapıcı olmayan iç stratejiler ile birden bire allak bullak oldu.
FED’in 2014 sonuna doğru faiz artırım sinyalleri ve büyük fonların altın satışları, altının %21 gibi sert düşüşüne neden oldu. Altın konusunda başarılı bir ön görü yapamamışım.

Dolar ve Euro tarafında beklediğim gibi bir toparlanma oldu. Sene başında dolar ve euro sırasıyla 1,78 ve 2,36 iken, son kapanışa göre sırasıyla 1,92 ve 2,55 fiyattan gerçekleşmiştir.
MB’ye rağmen FED’in değişen para politikaları sonucunda gelişmiş ülkelerden çıkan fonlar nedeni ile yabancı para birimleri sert artış gösterdi. MB’nin müdahalesi güçlü olmasa idi, bu para birimlerini %10 daha yukarılarda görebilirdik.

2013’ün ikinci yarıyılı için ön görümlerim şu şekildedir.
Geçtiğimiz hafta MB faiz silahını kaldırdı ve bir el ateş etti. Bu durumda yurt dışından para çekmek ve/veya yurt içindeki yabancının mevcut parasını korumak hedefleniyor. FED’in değişen para politikaları ve içerideki siyasi gerginlikten dolayı yabancı sermaye, başka piyasalara kaymaya başlayınca, yabancı para değeri (frank, dolar, euro) aldı başını gitti. MB, rezervinin önemli bir kısmını doların ateşini söndürmek için kullandı ve gördü ki denge için faiz silahını kullanmak zorunda! Ne aciz bir durum! Yüksek faize gelen bu sıcak paraya muhtaç bir şekilde yaşıyoruz. Toplum bolluğa alıştı, cari açık yükselmiş. Kimin umrunda?

Tüm dünyada bir kriz var. Sürekli sisteme para sürülüyor ve gelecek büyük kriz erteleniyor. Bu besleme ile bitkisel hayat ne kadar devam edebilir? Sistem bir yerde büyük açık verecek. İşte o zaman büyük kriz tarihe geçecek.
Türkiye, gelişmekte olan yüksek faiz veren bir ülke olduğu için sıcak para akmaya devam eder. Ekonomide çark bir şekilde döner, ancak sıcak parayı iyi kullanmazsan, ülke t zaman sonra emperyalizmin kurbanı olur. Türkiye’nin inovatif ürünler geliştirip ürünlerini tüm dünyaya ithal etmesi gerek ve/veya yeni enerji kaynaklarının keşifleri ve bunlardan yararlanılması gerekir.

MB’nin faiz artışı önümüzdeki dönemi etkileyecektir. Tasarrufların ilk yatırım adresi bence faiz olacaktır. Ev kredisi faizleri artacak ve dolayısı konut arz-talep dengesi arz yönüne kırılacaktır. Önümüzdeki senelerde emlak patlaması görmemiz olası. Dolayısıyla ile taşınmazların fiyatı ciddi anlamda geri gelebilir.
Doların yılsonunda 1,80-2,00 arasında seyretmesini beklerim. MB, olabildiğince dolar rezervi ya da faiz silahı ile doları dengede tutmaya çalışıyor.

BIST100 tarafında ne olur derseniz. Şu sıralar negatif sahadayız ve dalgalı seyrin devam edeceğini düşünüyorum. Özellikle gezi parkı olayları nedeni ile bazı şirketlerin bilançolarının kayda değer şekilde değişmiş olduğunu düşünüyorum. Bunların da piyasalarda etkisini 2.çeyreklerin açıklanması ile birlikte göreceğiz. Gezi parkı olaylarının ardından Sayın Başbakan’ın faiz lobisi adı altında sert açıklamaları ile ülkemizin temel holdinglerine yönelik ağır açıklamaları önümüzdeki dönemde yeni radikal hamlelere sebep olacaktır. Geçtiğimiz hafta TUPRS ve KCHOL hisselerindeki dalgalanmalar bunlara birer örnektir.

Faizin yönünü yukarıya çevirdiği bir ortamda borsada kararlı bir yükseliş beklemek çok anlamlı değil. İlle borsada yatırım yapmak isteyen yatırımcıysanız, defansif hisseler takip edilebilir. Bu yatırımlarda da mutlaka stop loss seviyeleri belirlenmelidir.
Yatırım tavsiyesi değildir.

Hiç yorum yok: