Beşiktaş, Antalyaspor'u 2-1 yendi. Bugün keyifli bir maç oldu. Bu sene Beşiktaş'ı izlerken sıkılmıyorum. Maç sırasında bazı düşünceler kafamda belirdi. Ben Lucescu döneminden bu yana yaklaşık 6 senedir, Beşiktaş'ın futbolundan zevk almıyordum. Maçlarda pozisyon bulamıyorduk, gol atamıyorduk. Beni tatmin etmeyen bir futbol oynuyorduk. Gol atamayıp galibiyet alamıyoruz diye kafayı yiyordum. Bugünkü maçta dakika 45 oldu. Tabelaya baktım. 0-0 idi. Dedim peki niye küfretmiyorum, niye yakınmıyorum? Cevabı basit Beşiktaş'ın futbolundan bu sene çok zevk alıyorum. Olay gol atmak değil. Olay güzel futbol. Beşiktaş ilk yarı %100 lük kaç pozisyon yakaladı. Quaresma'nın direğe vurduğu top dışında aklıma aklı başında pozisyon gelmiyor. Ama ben, %100'lük gol pozisyonu olmadan, gol atmadan da zevk alıyorum, bu futboldan. Sonra biraz düşününce puzzle yerine daha net oturuyor. Beşiktaş, bu sene topa daha çok sahip, bu sene çok daha iyi pas yapıyor, isabetli kısa süreli ve seri paslar yapıyor. Beşiktaş'ın doğru düzgün bir taktik dizilişi var. Quaresma, Ernst ve Guti gibi bir futbol ustaları var! Onu izlemek çok zevkli. Bu sene Beşiktaş'ın maçlarında tüm Beşiktaşlılar maçı rahat izliyor. Tıpkı Lucescu döneminde olduğu gibi. Herkes rahat nasılsa atarız havasında! Hani derler ya bazen, Beşiktaş, İnönü'de bir Anadolu takımı ile maç yapar. Maç 0-0 biter. Sonra da şu tarz yorumlar olur: " sabaha kadar oynasalar, bu maç 0-0 biterdi". Aslında bu ifade biraz da iki takımın yenişememesi anlamında. Bu sene farklı. Herhalde Beşiktaş - Antalya maçı sabaha kadar oynansa rakip sahayı terk etmek için elinden geleni yapardı...
Beşiktaş, bugün sahaya 4-3-2-1 ile çıktı. Ön libero önünde Mehmet Aurelio ortada, Necip sağda, Ernst soldaydı. Tabata ve Quaresma ileride hemen Bobo'nun arkasından ofansa destek veren oyunculardı. Beşiktaş, atağa çıkarken Ernst ve Necip atağa destek verdi. Rakip atakta iken Ernst ve Necip orta sahada bastı. Aurelio geçen topları karşıladı. Yine atak futbol anlayışı takımda hakimdi. Gayet güzel, mücadele dolu bir maç oldu.
Beşiktaş'ta bugün beğendiğim isimler; Bobo, Quaresma, Ernst, Mehmet Aurelio oldu.
Bobo, yine fırsatçılığını konuşturdu. Gelen pozisyonları iyi değerlendirdi ve 2 gol kaydetti. Helal olsun. Quaresma'nın mükemmel muz ortaasına kafa vuruşunu gol yapsa, süper bir gol olurdu.
Ernst, son yıllarda gördüğüm en iyi ön liberolardan birisi. Böyle disiplinli, futbol zekası çok iyi olan bir oyuncuyu, Avrupa'nın en iyi takımları nasıl keşfetmemiş, enteresan! Ernst, bana göre sahanın en iyisiydi. En çok mücadele eden, en çok koşan oyunculardan bir tanesiydi. Bobo'ya verdiği iki mükemmel asist Beşiktaş'ın sahadan galip ayrılmasına sebep oldu. İlk asistini ayakta alkışlıyorum.
Quaresma'da bir miktar yorgunluk sezdim. Yine de çok iyiydi. Seri, hızlı ve istekliydi. Yalnız bugün bir parça asabi gördüm. Asabi olduğunu rakip oyuncular keşfederse hep üstüne oynayacaklardır. Dikkat etmesi lazım!
Mehmet Aurelio, hala taş gibi oynuyor. Bu sene Beşiktaş'ın ön liberosunda çok konuşulacak. Gerçekten çok beğendiğim bir oyuncu. Sanırım bu sene iki kişilik oynayacağı çok maç izleyeceğiz.
Beşiktaş'ta bugün beğenmediğim isimler; Hakan, Hilbert oldu.
Her sene yazarım ya; abi Serdar Özkan, Gökhan Zan, Uğur İnceman, İbrahim Kaş, Baki Mercimek gibi oyuncuları bu takımda tutan zihniyeti anlamam diye! Yine yazıyorum, Hakan ve Hilbert'i bu takımda tutan, hatta oynatan zihniyeti anlayamam. Hilbert'i çok izledim, hiç beğenmedim. Bu oyuncuya nasıl ilk 11'de yer veriliyor, anlamak mümkün değil. Beşiktaş, bu sene sağ kanattan çok zorlanacak gibi gözüküyor. Bugün Antalyaspor, son iki dakikada yine Beşiktaş'ın sağ tarafından gelip tehlikeli iki pozisyon buldu. En kısa zamanda bu açığı kapamak lazım. Çözüm ne olur diye bazen düşünüyorum. Sağ bake transfer yapılmadığı sürece İbrahim Üzülmez'i sağ kanatta oynatıp, İsmail Köybaşı'nı sol bakte oynatabilir, Schuster. Bu dediğim öneri çok saçma gelebilir ama Fener maçında İbrahim Üzülmez'in bu görevi yerine getirdiğini gördük. Neden olmasın ?
Kaleci Hakan'ı beğenmiyorum. Yediği goller saç, baş yoldurtacak cinsten... Beşiktaş'ın Cordoba'dan sonra uzun süredir kaleci sorunu devam ediyor ve sanırım edecek de...