26 Şubat 2010 Cuma

IMKB 100 Haftalık Teknik Analiz


523xx altındaki kapanışlarda hafta başında uyarımızda bulunmuştuk. Gündem yoğun olunca, belirsizliği sevmeyen piyasalar iyice aşağı gevşedi. İşte strateji bu yüzden önem arz ediyor. Stratejiye uyanlar, parasını koruyup doğru hamleyi yapmayı bekliyor. IMKB100 seviyesi oldukça aşağı geldiğinden analiz tazeleme gereği duyduk. rakamlar aşağıda sunulmuştur.
bnm penceredeki sayımlara göre;
Yukarı hareketlerde direnç noktaları sırasıyla 492xx-499xx/501xx-505xx-510xx-521xx
Aşağı hareketlerde destek noktaları sırasıyla 483xx-477xx-468xx-461xx-450xx-441xx
49618 noktasında tutunamayan endeks 483xx seviyelerini hedefledi. 483xx seviyesi bnm sayımlara göre önemli bir seviye. Bu seviyenin altındaki işlemlerde aşağıda ana hedef noktası 450xx seviyeleri olacaktır öümüzdeki bir haftada. 483xx üzerindeki kapanışlarda ilk hedef seviyesi 499xx seviyesi olup, ikincil hedef seviyesi olan 510xx seviyelerine doğru bir yükseliş görebiliriz.
Not: Verilen rakamlar bir hafta için geçerlidir.
Yatırım tavsiyesi değildir.

SNGYO Teknik Analizi

En son analizimizde 2,45 seviyesinin stop loss olarak izlenebileceğini belirtmiştik. Yeni destek ve direnç seviyeleri aşağıda sunulmuştur.
Dirençler 2,22-2,25-2,30-2,38
Destekler 2,10-2,12-2,16

Not: Verilen değerler bir hafta için geçerlidir.

Yatırım tavsiyesi değildir.

25 Şubat 2010 Perşembe

Eyvah Bizim de Bir Guizamız Var !


Galatasaray bu gece Avrupa Ligi'ne veda etti veda etmesine de benim kafayı taktığım esas nokta Dos Santos. Hani Fenerbahçe Bursaspor'a 2-3 yenildi sanki bütün suçlu Guiza'ymış gibi herkes ona yüklendi. Ben de bir Fenerli nasıl Guiza'ya taktıysa aynı şekilde Dos Santos'a kafayı takmış durumdayım. Adamın 90.ncı dakikada girmesi beni ilgilendirmez, o iyi durumda olsaydı zaten Rijkaard onu oynatırdı. Ya arkadaş sen ne iş yaparsın, sen topçu musun yoksa bize piyangodan mı çıktın. Valla Guiza 'dan beter kimse farkında değil. En azından Guiza toptan kaçmayıp , yuhalanma uğruna çabalayıp durup gol kaçırıyor. Orta saha oyuncusuysan şu takıma en azından atağa çıkarken bir yardımcı ol. Yok ben orta sahada oynayamam ilerde beklerim diyorsan mahallede oynayan çocuklar gibi öyle yap, ileride bekle belki gol kaçırırsın onu da yapmıyorsun. Caner oyundan atıldığında Galatasaray 10 kişi kalmadı ,9 kişi kaldı. Çok şükür ki kökün bizde değil , sene sonunda yolun açık olsun, hadi yavrum anca gidersin.


edit: Ya arkadaş şu bloğa maçla ilgili bir resmini koyacağım, adam sanki oynamamış gibi adamın resmi de yok...

en azından hala sevgilisimidir bilmem ama bari sevgilisinin resmini koyayım da yorum boşa gitmesin

Türk Hakem Şart Yoksa Avrupa Ligi Bitmez


Galatasaray bugün Avrupa Ligi'ne veda etti. Bazı şeylere yazık oldu demeyi gönül çok istiyor ancak söylecek söz kalmadı. Galatasaray ev sahibi olduğunu hiç hissetiremeden bu kupadan elenmiş oldu. Maçın ilk yarısında oyun ve skor tatmin ediciyse de Elano'nun oyundan alınması maçın ilk kırılma anı oldu. Elano herşeye rağmen takımın pas trafiğini kontrol edeniydi. İkinci yarıda takımın doğru dürüst iki pas yapamamasının nedeni Elano idi. İki takımın da elde ettiği pozisyonlar vardı, her iki takım da turu geçebilirdi. Turu geçen taraf İspanyol temsilcisi oldu.


Ancak herkesin de gördüğü gibi maçın esas kopma noktası 79. dakikadaki Parea'nın Canerle girdiği poziyonda topu elle kontrol etmesine rağmen hakemin devam ettirmesiydi. 2 dakika sonrasında da Caner'in yaptığı arkadan müdahele ile kırmızı kart görmesi otomatikman Galatasaray'ın da takım olarak kırmızı kart görmesine neden oldu. Bu penaltıyı hiç bir hakemin görmemesi bu maçın en ilginç olayıydı. UEFA bir uygulamaya gitmiş sahanın out çizgisi kenarlarına birer tane hakem dikmiş. Bence az koymuşlar şöyle 5-10 tane hakem koyacaksın ki ortada bir pozisyon olduğu zaman hakemler otursun tartışsınlar karar versinler. Bu uygulamanın bir cacık olmadığının en büyük kanıtı bu geceki maçtı. Hani ülkemizde diyorlar ya Avrupa 'dan hakem getirelim diye, ben de diyorum ki Türkiye'den hakem getirsinler yoksa bu Avrupa Ligi bitmez.

23. HAFTA TSL TAHMİNLERİM


108-------Antalyaspor-Trabzospor---------2------------------1.8

148-------Bursaspor-Sivasspor------------H(1)---------------2.2(bursa en az iki farklı kazanır)

250-------Kayserispor-Beşiktaş----------- H(0)--------------3.75(kayseri 1 farklı kazanır)

325-------Gaziantepspor-Eskişehirspor-----2-----------------2.9

326-------G.Birliği-Ankaragücü------------2-----------------2.3

327-------Manisaspor- Diyarbakırspor-----1-----------------1.8

334-------İst.Bş.Bld-Fenerbahçe----------H(1)---------------1.75(Belediye puan alır yani 10ç)

371-------Galatasaray-Kasımpaşa---------H(1)--------------1.5( galatasaray en az iki farklı kazanır-oynamayı tavsiye etmiyorum)

23.Hafta Maçları Tahminlerim

23.Hafta Maçları Tahminlerim
2/26/2010 Antalya - Trabzon 1
2/27/2010 Bursa - Sivas 1
2/27/2010 Kayseri - Beşiktaş 0
2/28/2010 Denizli - Ankaraspor bye
2/28/2010 Gaziantep - Eskişehir 0
2/28/2010 Gençlerbirliği - Ankaragücü 1
2/28/2010 Manisa - Diyarbakır 1
2/28/2010 Büyükşehir Bld. - Fenerbahçe 2
2/28/2010 Galatasaray - Kasımpaşa 1

24 Şubat 2010 Çarşamba

Fenerbahçe- Lille İddaa Önerisi


Fenerbahçe ,kötü bir dönemden geçiyor. Aldığı kötü sonuçlar, Bursaspor maçında Guiza ve Daum'un yaşadıkları bu maça olumlu yansıyacaktır. Fenerbahçe'de bu maçın kilit maç olduğunu düşünüyorum. Bu maçta alınacak bir galibiyet Bursaspor,Manisaspor maçlarını unutturacaktır. Guiza'nın taraftarla barışmasına yol açacaktır. Alınacak bir mağlubiyet ise Fenerbahçe'ye ligde de olumsuz yansıyacak. Her iki takımın da eksikleri göze çarpıyor. Andre Santos'un cezalı oluşu, Wederson, Mehmet Topuz, Devid, Özer, Cristian 'ın sakatlıkları handikap olarak gözükse de ben bu kadar olumsuzluklara rağmen Fenerbahçe'nin maça hızlı başlayacağını düşünüyorum. Fenerbahçe bu tür zor durumları seven bir takım.

Lille takımı ligde oynadığı 12 deplasman maçında 5 galibiyet,2 beraberlik 5 mağlubiyet almış durumda. Avrupa Ligi'nde oynadığı 5 deplasman maçında 3 galibiyet 2 mağlubiyet almış durumda. Yenildiği iki takım Valencia ve Genoa.

Lille'de Gervinho , Debuchy, Hazard ve Melo'nun eksiklikleri Lille takımını etkileyecektir. Lille takımı Fenerbahçe'nin aldığı sonuçların , yaşanan olayların etkisinde kalırsa hata yapar. Fenerbahçe seyircisinin desteği ile maça hızlı başlar. En azından maçın ilk yarısını Alex ve taraftar desteği ile önde kapatır.Oranı 2.35


568 fenerbahçe-lille--------------İY1--------------2.35


Galatasaray - Atletico Madrid İddaa Önerisi


Galatasaray evinde çok kritik bir maça çıkıyor. Pazar günü İnönü Stadı'ndan 1 puan çıkaran sarı kırmızılılar bu kez Ali Sami Yen'de Atletico Madrid karşısına çıkıyor. Galatasaray'da sakatlar can sıkmaya devam ediyor. Beşiktaş maçında sakatlanan Arda'nın oynayıp oynamayacağı henüz belli değil denilse de bu maçta görev alacağını düşünüyorum. Agüero'nun oynamama ihtimali ve Emre Güngör'ün nükseden ağrılarınan dolayı Servet'in forma giymesini bekliyorum. Galatasaray'dan yine kontrollü bir oyun bekliyorum. Yenilecek bir golün çıkarılması zor çıkacağı için geçen iki maçtakine yakın bir diziliş bekliyorum. Rijkaard, ev sahibi olmasından ötürü eninde sonunda gol atmayı planlıyordur. Galatasaray ligde evinde oynadığı maçlarda 11 maçta 8 galibiyet 3 beraberlik aldı. Bu sezon Avrupa Ligi'nde evinde oynadığı 6 maçta 5 galibiyet 1 beraberlik almış durumda. Şampiyonlar Ligi'nde grubunda deplasmanda oynadığı maçlarda Porto'ya 2-0, Chelsea'ye 4-0 yenilen İspanyol temsilcisi, deplasmanda aldığı tek puanı Rum takımı Apoel'den almış durumda. La Liga'da oynadığı 12 deplasman maçında 2 galibiyet 3 beraberlik 7 mağlubiyet almış durumda. Galibiyet aldığı iki takım var. Birisi Valladolid, diğeri de Xerez. La Liga'yı takip edenler bilir ki Xerex açık ara lig sonuncusu, Valladolid de ligde sondan üçüncü ve ev sahibi performansı da ligin sondan üçüncüsü durumunda. Özet olarak deplasmanda etkili bir sezon geçirmiyorlar. Galatasaray ne yapması gerektiği açık kontrollü oynayacak, rakibe açık alan bırakmayarak oynamaya çalışacaktır. Bu sebeplerden ötürü Galatasaray'ın galibiyetini öneriyorum . Oranı 2, oran yükseltmek isteyenlere de Galatasaray'ın 1 farklı galibiyetini öneriyorum . Handikap 0 seçeneğini işaretleyenler 4 gibi güzel bir orana da sahip olacaklardır.


562----Galatasaray-Atletico Madrid--------h(0)--------4------------Atletico 1 gol önde başlıyor

23 Şubat 2010 Salı

28 Kasım 2009 TSL Şampiyonluk Yorumum



Bursaspor, Fener'i yendi diye yazmıyorum, taa 28 Kasım 2009'da yazmışım. TSL'de şampiyonluk favorim bu sene Bursaspor. Görüyorum ki Bursa tahminim iyi gidiyor. O günden bugüne 3 ay geçti ve adamlar hala taş gibi gidiyor. Adamlar şampiyonluğu hak ediyor: FB, GS ve BJK'yı yendiler. Daha ne olsun!


28 Kasım'da yazdığım yazının linki aşağıdadır. Yazıyı da değiştirmeden aktarıyorum.




TSL'de 13 hafta geride kaldı ve liderlik yarışı son haftalarda daha da kızıştı.


Ligin ilk beşine baktığımızda şu takımları görüyoruz: Fenerbahçe, Bursaspor, Galatasaray, Beşiktaş, Kayserispor.


Bu haftaya kadar izlediğimiz futbula bakılırsa benim bu beş adaydan en çok şanslı gördüklerim: Bursaspor, Galatasaray.


Fenerbahçe 31 puanla lider ve en yakın rakibine göre 2 puan önde. Fenerbahçe bu sene hiç iyi top oynamıyor. Şanstan kazandığı maçların neticesinde uzun süredir ligi lider götürüyor. Ama görünen köy kılavuz istemez. Bu yarışta Fenerbahçeye şans vermiyorum. Diğer bir ekip Kayserispor. Gerçekten çok iyi bir defans anlayışına sahip bir takım. 3 yıldır baya bir yol kat ettiler. Ancak bazen çok dengesiz oynayabiliyorlar. deplasmanda çok puan kaybediyorlar. Bu yarışta Kayserispor'a da şans vermiyorum. Geçen senenin şampiyonu Beşiktaş, lig başında çok puan kaybetmesine rağmen son haftalardaki galibiyet serisi ile bir an kendini şampiyonluk potasında buldu. Mustafa Hoca'nın düzenli bir kadrosu yok. Beşiktaş camiası baya karışık. Ocak ayında BJK kongresi var. Kısaca gündem yoğun olacak. Bu yarışta Beşiktaş'ın şansının düşük olacağını düşünüyorum. %10 ihtimal BJK şampiyon olur diye düşünüyorum. Galatasaray sezona bomba gibi başladı. İleri hattı çok güçlü bir takım. Maçın kaderini değiştirecek oyuncu sayısı çok fazla. Son haftalarda çok puan kaybettiler. Medya Galatasaray'ın üstüne çok gelmeye başladı. GS'nin şampiyonluk şansını %20 olarak görüyorum. Evet benim şampiyonluk yolunda favorim Bursaspor bu sene. Geçen sene oldukça iyi bir olgunlaşma süreci yaşayan Bursa, gerek teknik ekibi gerek yönetici kadrosu şampiyonluğa kenetlenmiş durumdalar. Takım içinde güzel bir uyum var. Orta saha defans arası ilişki üst düzeyde. İleride Sercan gibi tehlikeli bir isim var. Kısaca Bursaspor'un futbolunu beğeniyorum. Benim favorim Bursaspor bu sene. Gerçekten iddialı bir yorum ama bnm pencereden gözükenler bu yönde... Uzun zamandan sonra bir Anadolu takımı şampiyon olmaya bu kadar yaklaşmadı. Geçen seneki Sivasspor'dan çok daha büyük şansa sahip şampiyonluk yolunda...

SNGYO Teknik Analizi


Son kapanışını 2,50 seviyesinden gerçekleştiren tahtada haftalık destek ve direnç noktaları aşağıda sunulmuştur.
Bnm penceredeki sayımlara göre;
Yukarı hareketlerde direnç noktaları sırasıyla 2,56-2,60-2,68-2,72-2,82-2,92
Aşağı hareketlerde destek noktaları sırasıyla 2,49-2,45
2,45 seviyesinin altı stop loss seviyesi olarak takip edilebilir. 2,56 üzerindeki kapanışlarda birincil hedef seviyesi 2,68/2,72 aralığı olup, denenip hacimli geçilmesi durumunda 2,82 seviyeleri hedef konuma gelecektir.
Not: Verilen rakamlar bir hafta için geçerlidir.
Yatırım tavsiyesi değildir.

22 Şubat 2010 Pazartesi

IMKB100 Haftalık Teknik Analiz (22.02.2010)



Takip eden dostlarım selamlar...
IMKB100 son kapanışı 52593 puandan kapamış. Bnm sayımlara göre 523xx üzerindeki kapanışlarda teknik olarak problem yok. Aşağıda bnm sayımlardaki haftalık destek ve direnç noktaları sunulmuştur.

Bnm penceredeki sayımlara göre;
Yukarı hareketlerde direnç noktaları sırasıyla 531xx/532xx-536xx/538xx-546xx-552xx/554xx
Aşağı hareketlerde destek noktaları sırasıyla 523xx-513xx-506xx/507xx-501xx

Bnm sayımlara göre bu haftalık kritik seviye 523xx seviyesi; altındaki kapanışlarda ana hedef seviyesi 506xx/507xx aralığıdır, üstündeki kapanışlarda 538xx birincil hedef seviyesi olup, 554xx seviyelerine kadar zirve hareketi görebiliriz.

Not: Verilen rakamlar bir hafta için geçerlidir.

Yatırım tavsiyesi değildir.

Bari Rijkaard'ın Hakkını Verin


Klasik Türk medyası ünlü bir futbolcu/teknik direktör gelince önce över sonra sövmekten beter eder. Gerets, Del Bosque, Skibbe, Zico , Rijkaard ve diğerleri önce iyi denir sonra teknik adam bile olmadığı söylenir. Adam La Liga 'da ,Premier Lig'de olsa onları örnek gösterirler, iş adam Türkiye'ye gelince değişir. Rijkaard bu söylediğim diğer teknik adamlardan daha da iyi , daha geniş perspektife sahip, henüz kariyerinin ortasına bile gelmemiş, gerek futbolculuğunda gerek teknik adamlığında çeşitli başarılara imza atmış. Ne Zico ne Gerets ne de Daum kadar sabit oyun planını uygulayan bir isim. Maça göre taktik, maça göre strateji, maça göre oyuncu seçimi hepsi Rijkaard'da . Dün Barış ile dinamik orta saha anlayışını ortaya koyan, şu anda Türkiye'nin en iyi stoperi Servet'i bile yedek kulubesine çekebilecek cesarete sahip birisi. Geldiği zamanki kadronun içeriğinden ötürü Gökhan Zan- Servet Çetin ikilisini oynatan Rijkaard yeri geliyor Emre - Neill ikilisine de şans vermesini biliyor. Kadroda çeşitlilik sağlandığı zaman 2 santrofor ile maça başlayacağı günler de gelecek. Atletico Madrid maçının skoru ne olursa olsun Rijkaard'la yola devam ...

Beşiktaş'ın Cesareti Beraberliğe Yetti


Dünkü maç için söylenecek çok söz yok aslında. Çoğunluğun beklentileriyle bitmeyen ancak benim için beklentimin çok ötesinde olmayan bir maçtı. Galatasaray'ın İnönü'den puan çıkaracağını hatta galip geleceğini düşünüyordum. Ama bu değildir ki Galatasaray oyunu kontrol edecek, Beşiktaş'ın üzerine saldıracak....


Galatasaray deplasmanda oynamanın, 2 gün öncesi ve 4 gün sonrasını düşünerek oynayacağının farkındaydım. Galatasaray devre arasında bir şeyi çok iyi yaptı. O da Neill transferiydi. Eleştirenlerin temel dayanağı milli takımda oynayan/oynayabilecek 4 stoperin varken niye 5. stoper transfer edildiğiydi. Galatasaray'ın ilk devre yaşadığı büyük maçlardaki handikapını Neill'le aştı. Neill'li Galatasaray savunma bloğunun yaptığı hatalardan gol yeme alışkanlığını aza indirdi. Artık hücum elemanlarının çeşitli olmayışı, daha dişli rakiplerle oynanacak bir döneme girilirken Galatasaray kontrollü oynamayı da becermeye başladı. Bu takımın Atletico maçında da değindiğim gibi gol yedirmeye en müsait adamı Leo Franco olduğu kesin. Herkes yine çıkardığı bazı toplardan bahsedebilir, yine söylüyorum ki Galatasaray'ın kalecisi bunları zaten kurtarması gerek. Yenilen gol yine bir Leo klasiğiydi, uzaklaştırılamayan bir top ve top ağlarda...


Galatasaray'ın bir diğer öne çıkan adamı Elano'ydu. Elano , Lincoln veya Hagi tarzında bir oyuncu değil. Çalım atarak, göze hoş gelen paslar atarak oynayan biri değil. O biraz daha pas alışverişini gerçekleştiren , savunmaya da katkısı olan tam bir orta saha oyuncusu. Galatasaray'ın gelişen ataklarında sadece geriye dönerek ve yana oynarak değil de ileride oynamayı becererek, akılcı ara paslarıyla hücumu zenginleştirmeyi bildi.


Herkes kaliteli bir derbi maçı izlediği fikrine kesinlikle katılmıyorum. Al birini vur ötekine gibi oynadılar. İkisi de kontrollü, bol pas hatalı, ama mücadeleci bir oyun ortaya koydular. Dün Rüştü'nün performansı, Galatasaray'da Emre - Neill performansları bu kadar iyi olmasa İnönü'de bol gollü bir karşılaşmada izleyebilirdik.


Dünün hakemi Fırat Aydinus'un maçı genel olarak iyi yönettiği kanısındayım. Tartışmalı pozisyonlar vardı. Bunlardan en akılda kalanı Holosko'nun kafa vuruşunda topun çizgiyi geçip geçmediğiydi. Bizim seyrettiğimiz birçok açı bizi yanıltır. Kale arkasındaki kameraya göre gol, kaleye cepheden bakan kameraya göre gol değil derken lig tv'nin piero cihazının yaptığı ölçümde %75'nin çizgiyi geçtiği,ancak golün geçerli olması için %100 'ünün geçmesi gerekiyordu. Hakemin bu kararı doğru gözüküyordu. Bir diğer İbrahim Toraman 'ın güreşçi edasıyla Mehmet Topal'ı düşürdüğü pozisyon %100 penaltıydı,bu pozisyon es geçildi. Diğer bir pozisyon da Keita'nın İbrahim Üzülmez'e attığı dirsek de kırmızı karttı. Ancak işin bir de öncesine bakmak gerek devamlı iterek oynayan bir İbrahim Üzülmez, Keita'nın suratına kasıtlı olarak elini geçiren bir İbrahim Üzülmez vardı. İş böyle olunca Keita'ya hak vermemek de elde değil, ilk devredeki Fenerbahçe maçında Keitayla uğraşan Roberto Carlos'un pişkinliğine dayanamayıp alenen giren Keita bu sefer akıllanıp çaktırmadan geçirdi. O zaman herkes Keita'ya kızacağına , hakemler Keita'nın pozisyonlarını daha yakından incelesin, böylelikle daha net kararlar verebilirler.


Mustafa Denizli 'nin maç sonrası “Bizim üzüldüğümüz Galatasaray’ın az da olsa sevindiği bir sonuç ortaya çıktı. Önümüzdeki haftalar çok şeylere gebe. Beşiktaş bu tempolu futbolu her hafta artıracak. Bu yarıştan asla ve asla kopmayacak. Derbiye yakışır bir mücadele oldu. Şu andaki tablonun muhafaza edildiği bir gece oldu. Her hafta ligde birçok şey değişecek” vümlesinde bir ayrıntı çok dikkatimi çekti. Mustafa Denizli'yi üzen şeyin Galatasaray'ın sevinmesi olduğu yorumuydu. Kabul etmek gerekir ki oyunu kontrol eden taraf Beşiktaş'tı ama skoru değiştirmek için herhangi risk almadan galibiyet almanın geçen sezon olduğunu unutmuşa benziyor. Forvet çıkarıp forvet alarak, kanat oyuncusu kanat alarak bu maçta alınacak galibiyet için hiçbir şeyi feda etmedi. Beraberlik yan cebimde olsun, Leo elinden kaçırır da gol atarsak kazanırız anlayışıyla Beşiktaş sadece 1 puan alır, Galatasaray da bu zorlu dönemeçte, hücumda sıkıntı yaşadığı bir dönemde deplasmanda alınan 1 puana sevinir. Doğru Beşiktaş kazanmayı daha çok istedi ancak Galatasaray'ı ya yenerim ya da yenilirim cesareti gösteremedi.

19 Şubat 2010 Cuma

TOYOTA YİNE ÇAĞIRIYORRR!!!

Artık her gün otomobil firmalarının arızalar nedeniyle araçlarını geri çağırma haberleri okumaktan sıkıldık. Toyota, gaz pedalı arızası, hibrid araçların problemlerinden sonra, önceki gün de ABD’de hidrolik direksiyon hortumunun kontrol edilmesi amacıyla 7.300 adet 2010 model Camry modelini geri çağıracağını açıkladı. Bu seferki problem hidrolik direksiyon hortumunun, fren hidrolik hortumu ile temas edip, fren hidrolik hortumunda delik açabileceği ve hidrolik fren kaybına yol açabilecek olması. Camry Toyota’nın en lüks modeli, Türkiye’de pek sık rastlamasak da 111.400 TL’lik anahtar teslim fiyatına sahip. Bu kadar lüks bir araç alırken bile müşterilerinin akıllarında soru işareti bırakmaya hakkı yok Toyota firmasının. Oldukça profesyonel bir yönetim anlayışına sahip olan Toyota firması artık kalite kontrol bölümü ile ilgili radikal kararlar almalı. Kim bilir, belki de otomotiv devlerinin yaşadığı bu sorunlar ilerisi için diğer firmalara da ders olur ve ileriki yıllarda daha çok kontrolden geçmiş daha güvenli araçlar kullanmanın keyfini çıkarabiliriz. Kaynak: http://otomotivhaberleri.blogspot.com/

22. HAFTA TSL İDDAA ÖNERİLERİM


145----------SİVASSPOR-MANİSASPOR--------1--------------------1.85

153----------ESKİŞEHİRSPOR-G.BİRLİĞİ------1---------------------2

239----------TRABZONSPOR-İST.BŞ.BLD-------1--------------------1.25

329----------ANKARAGÜCÜ-ANTALYASPOR---ALT-----------------1.55

330----------DİYARBAKIRSPOR-DENİZLİSPOR-02------------------1.81

331----------KASIMPAŞA-GAZİANTEPSPOR-----2-------------------2.55

381----------BEŞİKTAŞ-GALATASARAY---------0/2-----------------5.5

401----------FENERBAHÇE-BURSASPOR---------0-------------------3.4

Avrupa Takımı Galatasaray


Futbolda uluslararası tecrübenin ne kadar önemli olduğunu dün akşam hem Galatasaray hem de Fenerbahçe maçlarında görmüş olduk. Geçmiş senelerde böyle maçlarda maçın başında gol yediğimiz zaman maçlar farka gidiyordu. Artık takımlarımız da tecrübelenmişler olsa gerek oyun disiplininden kopmadan da maç götürebiliyorlar.

Dün akşam Galatasaray gol yediği zaman dilimi de dahil olmak üzere gayet sakin oynamaya devam etti. Galatasaray da Atletico Madrid de pozisyonlar buldu. Galatasaray geride sabit adamlar bırakarak rakibe geniş alan bırakmamayı başardı. Galatasaray 'ın hücum bölgesine Arda, Keita ve zaman zaman da Elano ve Mustafa Sarp ile geldi. Forvetsiz Galatasaray olmasaydı bu maçta daha etkin bir Galatasaray seyredebilirdik işin doğrusu. Keita 'nın driblingleri , süratli futbolu Türkiye'de yeterince açık alan bulamasa da dünkü maçta çok işe yaradı.


Galatasaray'ın en sorunlu adamı Dos Santos olarak gözüküyor. Bu çocuğun ne yapmaya çalıştığı belli değil. Hücumda toptan kaçıyor, savunmaya yardım etmiyor. Sorumluluk alma isteği neredeyse sıfır. Galatasaray'da Arda,Elano ,Keita defanstan top taşıyor, pas atacak adam arıyorlar, Dos Santos ileri köşede bekliyor. Ayağına top geliyor, taç çizgisinin kenarında topu geri arkadaşına veriyor. Bunun anlamı teknikten öte bir vaka. Sorun psikolojik, kendisinin de dediği gibi özgüven eksikliği kesinlikle var. Fiziksel olarak yeter durumda olduğunu Rijkaard'ın oynatma ısrarından anlıyorum. Galatasaray bu çocuğu kiraladı ama Galatasaray 'ın istediği hazır adam bu değil. Galatasaray kiralık bir oyuncu hazır duruma getirecek ne yetiştirme yurdu, ne de onun psikolojisini düzeltecek rehabilitasyon merkezi...


Yenilen gol güzel bir gol,güzel olmasına güzel de gol resmen geliyorum dedi. Atletico'nun duran toplardan etkili olduğu sahip olduğu futbolculardan belli, diyelim ki haftasonunda Barcelona'ya attıkları golü izlemedin, geçen sezon ki takım arkadaşlarının idmanlarda nasıl topa vurduklarını da mı bilmiyorsun, hadi onu da geçtim insan kendini bilmez mi? 2 kişilik barajın az geleceğini , kalede nasıl ,nerede durması gerektiğini benim anlatacak halim yok. Yaş olarak yeterince büyük sayılmam ancak çocukluğu gençliğinde kalesinde Taffarel'i Mondragon'u gören ben Leo Franco'ya da bir türlü ısınamadım. Dün çıkardığı bir kaç pozisyon vardı ancak Galatasaray'ın kalecisi olacak kişi onları zaten kurtaracak, böyle abuk sabuk goller yemeyecek. İnanıyorum ki sezon sonunda bununla yollar ayrılacaktır.


Maçın iki tane kırılma noktası vardı, biri onların topunun direkten dönmesiyle o anda değişen kazanma inancı, diğeri de çok iyi toplar çıkaran De Gea 'nın yerine Asenjo'nun kaleye geçmesiydi.


Herşeye rağmen dünkü oynanan futbol Rijkaard'ın eseriydi, kimisi ona teknik direktör değil gözüyle baksa da Antalya maçında Servet'i forvete alması , gerektiği yerde cesur kararlar alması onun Galatasaray'a bakış açısını gösteriyor. Galatasaray'ı hakettiği yerlere getirmesi zor olmayacaktır.
Maçın Yıldızı: Arda Turan-Abdul Kader Keita
Maçın Hayal Kırıklığı : Dos Santos- Forlan

22.Hafta Maç Tahminlerim

22.Hafta Maçları
2/20/2010 Sivas - Manisa 0
2/20/2010 Eskişehir - Gençlerbirliği 1
2/20/2010 Trabzon - Büyükşehir Bld. 1
2/21/2010 Ankaraspor - Kayseri bye
2/21/2010 Diyarbakır - Denizli 02
2/21/2010 Ankaragücü - Antalya 02
2/21/2010 Kasımpaşa - Gaziantep 2
2/21/2010 Beşiktaş - Galatasaray 1
2/22/2010 Fenerbahçe - Bursa 0

17 Şubat 2010 Çarşamba

Guus Hiddink ile Değişim Şart


Dün gece anlaşıldığına dair haberler kol geziyordu fakat bugün öğlen saatlerinde Türkiye Futbol Federasyonu da Guus Hiddink ile resmen anlaşıldığını açıkladı. 2 yılı opsiyonlu 4 yıllık anlaşmaya varılması belki de 2014 Dünya Kupası Elemeleri'ne de Hiddink'in çalıştıracağı anlamına geliyor.


Açıkçası herkes bir an önce açıklanmasını istiyordu. Avrupa Şampiyonası Elemeleri için grubumuz belli olmuş , ancak hiç kimse yorum yapamıyordu. TFF de hiç işi aceleye getirmeyerek en iyisini yapacağız mesajını vermişti. Hakikaten TFF , A Milli Takım için getirebileceği en iyi yabancı hocalardan birini , belki de en iyisiyle anlaşmış oldu. Anlaşma 1 Ağustos'tan itibaren geçerli olması bizim için vakit kaybı anlamına gelse de eminim ki yeni teknik adamımız oynayacağımız hazırlık maçlarını takip edecektir. Yani ortalama bir Avrupalı teknik adamla anlaşsak sonumuz iyi görmezdim . Burada bahsi geçen isim Hiddink ise benim için akan sular durur.


Hiddink'i zorlu bir dönem bekliyor. Son bir-iki yıldır istenilen düzeyde genç futbolcuların çıkmaması , çıkanların yeteri kadar takımlarında oynayamamasından dolayı değişime ihtiyacı olan Milli Takım'ın önündeki en büyük engel olarak gözüküyor. Hiddink dönemi değişim dönemi olması gerek. Bu milli takımda Rüştü, İbrahim Üzülmez, Gökhan Zan , Aurelio , Gökdeniz Karadeniz gibi isimlerden artık sıyrılmamız gerek. Umarım tecrübeli olan oyuncularımızın yanına takımlarında forma giyen genç futbolcularımızı da değerlendirilir.


NUHCM Teknik Analizi

Son kapanışını 13,30 seviyesinden gerçekleştiren tahtada direnç ve destek seviyeleri aşağıda sunulmuştur.
Bnm penceredeki sayımlara göre;
Yukarı hareketlerde direnç noktaları sırasıyla 13,40/13,60-14,20-14,80
Aşağı hareketlerde destek noktaları sırasıyla 13,10-12,90-12,50

Not: Verilen rakamlar bir hafta için geçerlidir.

Yatırım tavsiyesi değildir.

16 Şubat 2010 Salı

Şenol Güneş'e Sahip Çıkın


Bu ülkede değeri bilinmemiş , hep gözardı edilmiş antrenörlerden biri Şenol Güneş'tir. Adam Trabzonspor'un yıllarca kalesini koruyup, rekor süreyle 1112 dakika kalesini gole kapatmış bir kalecidir. Trabzonspor'un başında teknik adamken şanssız şampiyonluklar kaybetmiş birisi olarak sabredilmeyip hep gönderilmiş. Türkiye Milli Takımı'nın en büyük başarısının altında onun imzası var. Biz kıymetini bilmedik ama 2002 yılında UEFA yılın teknik direktörü seçti. Basının sivri kalmeleri karizması yok, giyinmeyi bilmiyor deyip eleştirip durdular. Bir gün olsun fair playe uymayan bir konuşması, davranışı görülmedi. Türkiye'de 3 büyük kulüpten herhangi biri ona kapıyı açmadığından adam kendini Kore'de buldu. FC. Seoul takımıyla başarıdan başarıya koştu . Trabzonspor agudik bugudik teknik direktörler getirdikten sonra yine onu tercih etti. Nasıl olsa istediğimiz zaman gelir, istediğimiz zaman gider anlayışıyla getirilmekten kurtulamamıştır . Tahminimce yine tazminat maddelerinin düşük tutulduğu bir sözleşme ile gelmiştir. Bu adam hala profesyonelliği öğrenemediği için Trabzonspor işine geldiği zaman yollamasını bilir. Olan hem Trabzonspor'a hem de Şenol Güneş'e olur. Aralık ayında geldiğinden beri Trabzonspor olumlu işler yapıyor. 2010 senesine girdiğimizden beri mağlup olmadı. Sanki Umut Bulut, Alanzinho bir başka oynuyor. Umarım alınacak üstüste 2-3 mağlubiyetle yollanmaz. Bu sefer Sadri Şener yapmasın etmesin onu yollamasın. Şenol Güneş'in karakterine Trabzonspor taraftarı güvensin. İlla herşey iyi gidecek diye birşey olmadığını kafalarına soksunlar. Ona şartlar ne olursa olsun 3 yıl sabretsinler. Yine sabretmezlerse daha çok Hugo Brooslar gelip geçer, şampiyonluklar, şampiyonlar ligi rüyaları sürer ve rüya olmaktan öteye gidemez.

Atletico Madrid Ne Kadar Favori ?


Oktay derelioğlu dün gece fox tv de Galatasaray’ın Atletico Madrid’i eleme olasılığını %1-2 olarak gördüğünü söyledi. Galatasaray’ın transfer yaparken UEFA Avrupa Ligi’ni pek düşünerek transfer yapmadığını görmemek elde değil. Ancak şurası da gerçek ki Galatasaray Avrupa Kupaları mücedelelerini önemser ve ona göre de oynar. Geçmişte yenilmezleri yenmedi mi? Daha geçen sezon bile kimsenin beklemediği galibiyetler almadı mı?


Tamam Atletico Madrid iyi bir marka , ellerinden La Liga’yı bu sezon kaçırmış olabilirler fakat Kral Kupasını ve Avrupa Ligi’ni çok önemsiyor olabilirler de Galatasaray , Atletico Madrid’den aşağı bir takım mı yani? Neymiş Atletico Madrid , Barcelona’yı yenmiş, Galatasaray iyi futbol oynamıyormuş. Galatasaray’ın istikrarlı bir oyun ortaya koyduğunu söylemek zor, ancak iş ciddiye bindi de mi Galatasaray bu tür Avrupa maçlarını gayet güzel oynar. Onların Agüero, Forlan, Maxi Rodriguez, Reyes gibi yıldızları olabilir . Galatasaray da Keita, Arda, Elano gibi yıldız oyunculara sahip değil mi? Galatasaray ‘dan daha mı istikrarlılar. Daha geçen sezon Atletico Madrid’in kalesini Leo Franco korumuyormydu? Rijkaard gibi bütün İspanyolların bildiği, Şampiyonlar Ligi’ni kazanmış bir hoca Galatasaray’ın başında değil mi? Avrupa’nın ve dünyanın bir çok iddaa şirketi Galatasaray’ın kupayı kazanma olasılığını daha yüksek görmüyor mu? Tüm bunların üzerine Atletico Madrid bu turu rahat geçer diyenler mi haklı çıkacak yoksa takımlarına inanan Galatasaraylılar mı haklı çıkacak bunu yakında göreceğiz.

21.02.2010 Beşiktaş - Galatasaray Maç Biletleri

BİLET FİYATLARI
BJK İnönü Stadı'nda 21 Şubat Pazar günü saat 19.00'da başlayacak derbi maç için belirlenen bilet fiyatlarının şu şekilde :

ESKİ AÇIK: 75,00 TL
KAPALI ALT: 200,00 TL
KAPALI UST: 250,00 TL
NUMARALI KENAR: 225,00 TL
NUMARALI ORTA: 250,00 TL
VIP ALT A-F: 250,00 TL
VIP ALT B-E: 320,00 TL
VIP ALT C-D: 400,00 TL
VIP UST A-F: 450,00 TL
VIP UST B-E: 550,00 TL
YENİ AÇIK: 75,00 TL

15 Şubat 2010 Pazartesi

18 ŞUBAT 2010 İDDAA ÖNERİLERİ


582---AJAX-JUVENTUS-----------------10-------------------1.28

583---CL.BRUGGE-VALENCIA-----------2-------------------1.6

584----LİLLE-FENERBAHÇE------------1--------------------1.85

585----RUBIN-HAPOEL-----------------1--------------------1.3

586----ST.LİEGE-SALZBURG-----------10-------------------1.15

587----TWENTE-WERDER BR.-----------10------------------1.37

588----VILLAREAL-WOLFSBURG---------1--------------------1.6

589----A.MADRID-GALATASARAY------İ.Y0----------------2.3

590---A.BILBAO-ANDERLECHT----------0-------------------3.2

591---FC KOPENHAG-MARSILYA--------T.G2-3------------1.7

592--FULHAM-SH.DONETSK-------------02-----------------1.31

593--HAMBURG-PSV EIND.---------------1------------------1.55

594--HERHA BERLİN-BENFICA-----------ALT--------------1.6

595--LIVERPOOL-UNIREA---------------İ.Y1----------------1.5

596----PANAT.-ROMA--------------------02-----------------1.28

16-17 ŞUBAT ŞAMPİYONLAR LİGİ İDDAA ÖNERİLERİ


527-----------LYON-R.MADRİD--------0-----------3.0--------SİSTEM

528-----------AC.MİLAN-MAN.UTD----0-----------2.9--------SİSTEM

554-----------B.MUNICH-FIORENTINA-İ.Y 1-------1.65------SİSTEM

555-----------PORTO-ARSENAL--------2-----------2.4-------SİSTEM


SİSTEM:3-4

ENKAI Teknik Analizi

6,40 üzerinde işlem gördüğü sürece direnç noktaları sırasıyla aşağıda sunulmuştur.

6,60-6,85-7,05-7,40-7,60-7,90

Boldladıklarım ana hedef noktalarıdır.

Not: Verilen rakamlar iki hafta için geçerlidir.

Yatırım tavsiyesi değildir.

İkinci El Opel Astra Fiyatları

Opel Astra ülkemizde ikinci el trafiği en yoğun olan modellerden. Sıfır Astra HB fiyatları 41.283 TL ile 59.805 TL arasında değişirken uygun ikinci el Astra bulmak mümkün. Yeni kasa Astra HB ülkemizde 2004 yılından itibaren satılmakta olup fiyat aralığı 22.000 TL ile 35.000 TL(2009 model) arasında değişmektedir. Diesel modellerini ise 23.000 TL’den başlayan fiyatlarla bulmak mümkün. Yalnız ikinci el araç alınırken(özellikle diesel modellerde), aldığımız aracın daha önce şahıs mı firmaya mı ait olduğunu araştırmamız gerekmektedir. Uygun diesel Astra bulmak mümkün fakat bunlar iyi araştırıldığında bazen filo firmalarının kiralık olarak kullandığı araçlar olabiliyor. Kiralık araba olmalarından dolayı da kötü kullanılmış olabiliyorlar. Artılar: Uygun yakıt tüketimi(diesel). Diesel motor sesi kabinde çok rahatsız etmiyor. Kolay kolay eskimeyecek iç ve dış tasarım. Başarılı ses sistemi.
Eksiler: İlk kalkışta ivmelenme zayıf(diesel). Yetersiz eşya koyma gözü.

Astra 1.3 CDTI ECOTEC DIESEL – 90 hp – Yakıt Tüketimi(lt/100km) düz/easytronic: şehir içi: 6.3/6.4 şehir dışı: 4.1/4.2 karma: 4.9/5.0

Astra 1.4 16 V ECOTEC TWINPORT – 90 HP - Yakıt Tüketimi(lt/100km): şehir içi: 8 şehir dışı: 5 karma: 6.1

Astra 1.6 16 V ECOTEC Enjoy– 115 HP - Yakıt Tüketimi(lt/100km) düz/easytronic: şehir içi: 8.7/8.5 şehir dışı: 5.2/5 karma: 6.5/6.3

Kaynak: http://otomotivhaberleri.blogspot.com/

14 Şubat 2010 Pazar

IMKB100 Haftalık Teknik Analiz(15.02.2010)


Takip eden dostlarım selamlar...


Gelecek hafta için teknik analizimi rafa kaldırmadan önce burada da paylaşıyorum.
IMKB100 son kapanışı 51063'ten gerçekleştirdi. Kapanış fena olmadı aslında. Bu hafta bnm sayımlara göre takip edilmesi gereken seviye 519xx in altında ya da üstünde kapanış. Şu an altındayız ve hedefler aşağıyı işaret ediyor. İzleyip göreceğiz.
Bnm penceredeki sayımlara göre;

Yukarı hareketlerde direnç noktaları sırasıyla 517xx-519xx/520xx-528xx-535xx

Aşağı hareketlerde destek noktaları sırasıyla 510xx-504xx-500xx-498xx-495xx-484xx-480xx

Şu an izle stratejisi uygun gözüküyor. 519xx üzerindeki kapanışlarda birincil hedef 528xx, ardından bu seviyenin hacimli geçilmesi durumunda 535xx ikincil hedef noktasına doğru zirve hareketi görmemiz mümkün.519xx altındaki kapnışlarda öncelikli hedef noktası 504xx olup, aşağı yönde hacimli kırılması durumunda 495xx hedef konuma gelecektir ve bu seviye sağlam gözüküyor. 495xx denenmesi ve tutunamaması durumunda 480xx ler hedef konumunda olur diye düşünüyorum.

Not: Verilen rakamlar bir hafta için geçerlidir.

Yatırım tavsiyesi değildir.

12 Şubat 2010 Cuma

Ne Oluyor Bu Otomobil Firmalarına?!

Bir önceki haberde dünyanın en büyük otomobil şirketi Toyota’nın yüz binlerce aracını geri çağırmasını ve dünyada büyük bir prestij sıkıntısına girdiğini sizlerle paylaşmıştım. Şimdi ki haber ise bir başka büyük otomotiv firması olan Honda ile ilgili. Honda da Toyota’dan sonra 437 bin 763 adet aracını geri çağıracağını açıkladı. Sebep ise hava yastığı problemi. Toyota’nın ki gibi fren ve gaz pedalı gibi ciddi bir problem gibi görülmese de bu problem çok ciddi aslında. Honda’dan yapılan açıklamaya göre bazı araçlarda hava yastığı patlama riski bulunuyor, yolcu bölümüne metal bir parça fırlatma ve bu da yaralanmalara neden olabilirmiş. Honda Türkiye A.Ş. Temsilcisi Serdar Akman’ın yaptığı açıklamaya göre bu problem Türkiye’de üretilen ve satılan araçlarda yok. Bu sorun, 2000-2001 yılları arasında üretilen ABD ve Kanada’daki Accord, Civic, TL, CR-V ve Odyssey modelleri, ABD’den Pilot ve CL modelleri, Japonya’daki Inspire, Saber ve Lagreat modellerinde mevcut.

Bu geri çağırmalar firmalara prestij kaybının dışında maddi olarak da büyük zarar veriyor. Honda sadece hava yastığı problemi için geri çağırmaların şirkete 223-335 milyon dolara mal olacağını açıkladı. Otomobil devlerinin son dönemlerde yaşadıkları bu sıkıntılar umarım onlara büyük ders olur ve kalite kontrol bölümlerine biraz daha önem gösterirler.





Toyota'dan Çağrı!!!

Toyota, hibrid araçlarını fren sorunu dolayısıyla geri çağırıyor. Bu kadar büyük bir hatayı yapan dünyanın en büyük otomotiv şirketi. Yıllardır otomobil severlerin ilk tercih ettiği markalardan birisi olan Toyota peki bu hataya nasıl düşer? Az değil, küresel çapta tam 437 bin adet araç (3. nesil Prius, Prius PHV, Lexus HS250h ve Sai modelleri) geri çağrıldı. Neyse ki Toyota'nın hibrid modelleri Türkiye'de daha satışa sunulmadı. Haziran sonu gibi yaklaşık 90 bin TL'lik bir anahtar teslim fiyatı ile satışa sunulacak hibrid araçlar test amaçlı birkaç yere gönderildi. Hibrid Prius ile seyahat etme fırsatı bulan nadir kişilerden birisi olarak, aracı çok başarılı buldum. Yakıt tüketimi çok az ve konsolda bulunan bilgi ekranı ile hangi yakıt sistemi tercih edildiğini kolaylıkla ve keyifle takip ederek, ekonomik ve çevreci yolculuğun tadını çıkarabiliyorsunuz. Bu kadar büyük bir firma, yeni bir anlayışın öncüsü olarak piyasaya sunduğu araçlar için nasıl bu kadar dikkatsiz davranıyor, anlaşılır gibi değil. Toyota'nın başkanı Akio Toyoda, kalite taahhütlerini arttıracaklarını belirterek, "genchi genbutsa" prensibi ile bayiler ve tedarikçiler ile birlikte bu sorununu üstesinden gelecek ve müşterilerinin güvenini kazanmak için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı. Toyota firmasının yönetim ve üretim felsefesindeki beş prensipten birisi olan "genchi genbutsa", "git ve gör" anlamına geliyor.
Toyota firması, bu zaman zarfında ayrıca açılan davalarla uğraşıyor. ABD'de 2010 model Prius sahibi bir müşteri, geri çağırmayı gerektirecek mahkeme kararı çıkartmak amacıyla, fren sorunu giderilmediği için Toyota'ya dava açtı. Ayrıca Moodys, şirletin şu anda Aa1 olan kredi notunu düşürebileceğini açıkladı. Fitch 28 Ocakta, Standart&Poor ise 5 Şubatta Toyota'yı negatif izlemeye aldıklarını açıklamıştı.Bu hata Toyota'nın ilk geri çağırması olsa affedilebilirdi fakat daha önce gaz pedalı ve paspas sorunu yüzünden Avrupa'da 1.8 milyon, ABD'de ise 2.3 milyon aracı geri çağırmıştı. Avrupada gaz pedalı arızası yüzünden geri çağırılan modeller Corolla, Auris, Verso, Avensis, Yaris, IQ, Aygo ve RAV 4. Türkiye'de ise Toyota Pazarlama Ceosu Ali Haydar Bozkurt'un açıklamasına göre yeni sevkiyatta sorunlu araç yok. Stoklar ve bayilerde bulunan sorunlu araçlar ise geri çekilmiş. Fakat Bozkurt yaptığı açıklamada potansiyel gaz pedalı arızası olabilecek 57 bin 301 adet Toyota aravın ülkemizde tragikte seyrettiğini ve geri çağıracaklarını açıkladı. Bu araçların şasileri bir sisteme yüklenecek, müşteriler ise buradan şasi numaralarını kontrol ederek kendi araçlarının problemli olup olmadığını öğrenebilecek. Servise çağırılacak araçlar ise 20-30 dakika sürecek bir işleme tabi tutulacak.Bakalım dünya genelinde sıkıntılı günler yaşayan dünyanın en büyük otomotiv şirketi olan Toyota, düşen imajını nasıl yükseltecek?

Kaynak: http://otomotivhaberleri.blogspot.com/

21.Hafta TSL Tahminlerim

21.Hafta Maçları
2/13/2010 Diyarbakır - Sivas 02
2/13/2010 Gaziantep - Beşiktaş 1
2/14/2010 Galatasaray - Ankaraspor bye
2/14/2010 Gençlerbirliği - Kasımpaşa 1
2/14/2010 Denizli - Kayseri 2
2/14/2010 Antalya - Eskişehir 0
2/14/2010 Büyükşehir Bld. - Ankaragücü 1
2/14/2010 Manisa - Fenerbahçe 0
2/15/2010 Bursa - Trabzon 0

11 Şubat 2010 Perşembe

BEŞİKTAŞ YENİ KALECİSİNE KARŞI OYNAYACAK


Beşiktaş bu hafta deplasmanda oynayacağı Gaziantepspor maçında yeni kalecisi ile tanışacağı gelen bilgiler arasında. Litvanya milli takımının kalecisi olan Karcemarskas'ın bu hafta oynaması bekleniyor. Benim bildiğim Gaziantepspor bu maçta bu kaleciyi oynatır, sezon sonunda Beşiktaş'ın paralarını alır...

Gerisini Düşünen Beyinlere Bırakıyorum


Beşiktaş taraftarı , Yıldırım Demirören'e kızgın olmakta haklı. Yapılan transferlerden tutun da duruş olarak Demirören'e kanları kaynamıyor. En çok da "Antep'e Başkan Olsana" diye takılıyorlar. Herkesin bildiği kadarıyla Gaziantepspor İsmail ile Tabata'nın transferinden dünyanın parasını götürdü diyebiliriz. Gaziantepspor bu paraya pekala da Kewell + Elano transferini gerçekleştirebilecek bir maddi güce ulaşmış olması gerek. Ancak o çapta gelen giden yok,onun haricinde bütçe yine de soru işaretlerine bulanmış durumda Antep bu sezon güya zirveye oynayacaktı yine kayıp. Murat Aksu , Seçim öncesi Mali Kurul'da ibra etmedi, bunu diğer Beşiktaş 'ın büyük adamları da biliyor ancak olayın örtbas edilmesi daha kolay olurdu, öyle tercih ettiler.
Bugün ajansspor.com 'da bir haber ilgimi çekti. Bu yazıyı da ondan dolayı yazıyorum. "Gaziantepspor mali kongresini değerlendiren Gaziantep Büyükşehir Belediyespor eski Başkanı ve Sahan Restoranlar Zinciri Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan "Takımımızın 2009 yılında 48 milyon 177 bin lira gelir, 46 milyon 928 bin lira gider olmak üzere bütçesinin 1 milyon 900 bin lira fazlalık verdiği, 28 milyon lira ticari alacağının olduğu, bu yılın bütçesinin de 7 milyon TL açık vermesinin beklendiği ifade edilmiştir. Ancak bütün bu hesap kitap alt alta konulduğunda Tabata ve İsmail' den gelen 29 milyon TL ve federasyondan gelen 19 milyon TL'nin nerede olduğu bilinmemektedir......"


Yani Gaziantepspor 29 trilyon sadece iki futbolcudan gelir elde etmiş; ancak gelir gider dengesi neredeyse denk. Her sene Beşiktaş'a bu kadar pahalı futbolcu satamazsın. Zaten Galatasaray ve Fenerbahçe bu paraları bu futbolculara vermez. Yarın öbür gün böyle Beşiktaş'a futbolcu satamazsan halin Malatyaspor'dan , Kocaelispor'dan beter olur. Gerisini düşünen beyinlere bırakıyorum...

GALATASARAY- ANTALYASPOR MAÇININ DİKKAT ÇEKENLERİ




MAÇIN DİKKAT ÇEKENLERİ
1- NECATİ ATEŞ: Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra toparlayabileceğini düşünmüyordum. Dün maçtaki hırsı , fizik durumu gayet iyiydi ve Galatasaray’ı yıkan isim oldu. her şeye rağmen Galatasaray’dan ayrılmasının vakti gelmişti, şeriatın kestiği parmağın acıtmayacağının o da farkında…
2- FRANK RİJKAARD: Maça takımı çok iyi motive etmişti. Yenilen gollere de müdahele edecek hali yoktu. Galatasaray’ı rakibe mahkum oynatmadı. Bir de Dos Santos’u hazır olmadan ilk 11 de oynatma inadından vazgeçerse daha iyi olacak.
3- ÖMER ÇATKIÇ: Ömer bir zamanlar , Gaziantepspor’da oynarken çok sempatik gelirdi. Ta ki geçen sene Ali Sami Yen’de oynadığı maça kadar. Devamlı vakit geçirmeye çalışma , sahada bundan dolayı yaşanan tartışmaların kahramanı olana kadardı. Tribünleri galeyana getirdi, tribünler küfürler etti. Sonra Galatasaray taraftarı suçlu oldu. Tribünlerde küfür olmasın diyen yazarların Ömer gibilere bir şey dememesi insanı deli ediyor, anlaşılan o ki Ömer geçen sene yaşananlardan ders almamış, tribünler de ona deli olmaya devam etti.
4- BÜNYAMİN GEZER: Genel olarak iyi maç yönetti. Ancak Ömer’e eyyam yaptığı için yaptığı bütün doğrular bir anda siliniverdi. Geçen sezonki Antalya maçında da aynısı olmuştu. Ömer bütün maçı mahveder, uzatmalarda göstermelik bir sarı kart gösterilir. Artık hakemlerimiz bu huylarından vazgeçseler iyi olur
5- EMRE ÇOLAK: İkinci yarıda oyuna dahil olan genç futbolcu Galatasaray forması altındaki en iyi oyunlarından birini oynadı. Attığı golün haricinde verdiği paslarla önümüzdeki hafta oynanacak maçlarda ilk 11 de oynaması çok muhtemel.
6- ELANO BLUMER: Bu adam gittikçe Galatasaray’a ısınıyor. Rijkaard bu adamı küstürmese iyi olur.
7- ABDULKADER KEITA: Ne oluyor bu adama? Bunun ilacı Rijkaard’da acil çözülmesi gereken bir vaka

Skor Yetersiz, Ruhun YETER!


Galatasaray , Antalyaspor’u 3-2 yenmesine rağmen ilk maçta aldığı 2-1 lik mağlubiyetten dolayı Türkiye Kupası’ndan elendi. Türkiye Kupası’ndan elenmek Galatasaray için daha hayırlı oldu. Bu kadar sakatların bulunduğu, kadronun dar olduğu, yeni sakatların eklenme potansiyeli olan bir kupadan elenmek Galatasaray için daha iyi olmuştur. Sonuç olarak Türkiye Kupası Galatasaray’ın esas hedefi olmamalıdır. Türkiye Kupası’nın yanında bir TSL şampiyonluğu olmadıktan sonra Galatasaray için bir anlam ifade etmiyor.

Galatasaray’ın dün oynamış olduğu maç izleyenlere büyük keyif verdi. Maçın heyecanından olsa gerek maçın spikeri Okay Karacan Antalyaspor’a ikide bir Ankaraspor dedi. İki de bir de yönetmenden ikaz aldığından düzeltmek durumunda kaldı. Ömer ağabeymiz de Okay’a Okan demekten kendini alamayarak Okay’a ayak uydurdu.Dünkü maç öncesi beklentim doğrultusunda bir maç gerçekleşti. Rikaard’ın bu maçta oyuncularını daha yüreklendirerek oynatacağını tahmin ediyordum. Bu maçta da Galatasaray orijinal santroforları olmamasına rağmen gole yönelik oynaması çok olumluydu.Galatasaray’daki en büyük problem orta sahada yaşadığı verimsizlik..

Kaçak güreşen pehlivan yenilmeye mahkumdur. Yenilen ikinci gol Galatasaray orta alanının hediyesidir. Buna dikkat etmek gerekir.

10 Şubat 2010 Çarşamba

Yılmaz Vural Bile Yapamaz


Yılmaz Vural , x takımının başında Galatasaray'ı yener
- "Galatasaray'ı bana verseler , 3 yıl üstüsteTSL şampiyonluğu, 3 yıl üstüste Türkiye Kupası ve 3 yılın içinde Şampiyonlar Ligi Kupası vaad ediyorum,."
Yılmaz Vural, x takımının başında Beşiktaş'ı yener
-" Beşiktaş' bana verseler , 3 yıl üstüste TSL şampiyonluğu, 3 yıl üst üste Türkiye Kupası vaad ediyorum."
Yılmaz Vural, x takımının başında Fenerbahçe'yi yener
- " Fenerbahçe'yi bana verseler, 2 yıl üstüste TSL şampiyonluğu vaad ediyorum."
gazeteci:" Beşiktaş ve Galatasaray için 3 yıl üstüste TSL şampiyonluğu , Türkiye Kupası vaad ettiniz. Hatta Galatasaray için Şampiyonlar Ligi'nde kupa vaad ettiniz, Fenerbahçe için de bunları vaad edecekmisiniz?"
-Yılmaz Vural: " Bunları ben bile vaad edemem."

Yılmaz Vural Seyahat Acentesi - İtina İle Küme Düşmekten Kurtarılır


Yılmaz Vural'ı tanıdığımda küçüktüm . Gaziantep'te gittiğim ilk maçlardan biriydi, Antep'in Antep olduğu zamanlardı, takımda kaleci Metin, Kolubali,Kompelalar falan vardı. Televolenin de televole olduğu zamanlardı. Kompela 'nın Televole'de çiğ köfte partisini kim unutabilir. Takımın teknik direktörü Yılmaz Vural'dı. Maraton tribününde millet maçı izliyor, ben Yılmaz Vural'ı...

Yılmaz Vural saha kenarında futbolcularına bağırıyor, istediklerini yapmadıkları kendini yerden yere vuruyordu. Yedek kulübesinin önündeki çimleri kopartmaya devam ediyordu. Daha sonra bir nevi yurt gezisi yaparak birçok takımda daha izleme şansı bulduk. O kadar il var ki görev yaptığı Malatya, Bursa , Gaziantep, Eskişehir,İstanbul, Trabzon, Ankara, Konya, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Adana, Rize , Antalya, Manisa ve Kocaeli ...


24 senelik teknik adamlık yaşamında 16 şehir dolaşmış birisi olmasının nedenleri arasında farklı kişiliği, takımların sabredememesi, ilk başta şevk ile çalışan futbolcuların sonradan boşlaması gibi sebepler yer alıyor.

Kimilerinin çok küçümsediği, benim de tuttuğumun takımımın başına pek geçmesini istemediğim tüm bunlara rağmen onu görmekten zevk aldığım futbol insanıdır kendisi. Esasında çok küçümsenecek bir kariyeri yok değil. Çok sayıda takımı küme düşmekten alıp ligde bırakmış bir teknik adam olmasının yanı sıra 1993 Köln Spor Akademisini ”iyi” not ortalaması ile bitirmiştir. Tam anlamıyla kariyer peşinde koşmuş birisidir. 1982 yılında iyi bir teknik adam olabilmek için Almanya'ya dil kursuna gidecek kadar azimli bir insandır kendisi. Bugün yurtdışına futbolcular yolluyoruz, bunlardan kaçı gittiği ülkenin dilini ana dili gibi biliyor?


Birçoğu ya hiç bilmiyor, ya da karın doyuracak kadar yabancı dili var. O da bu mesleğe atılırken hedef olarak üç büyük takımı çalıştırma, milli takım antrenörü olma gibi hedefler seçmiş bir insanı alaya almak , pek doğru olmaz.

Kariyerinde yönettiği takımlardan üçünü bugünkü Süper Lig'e çıkma başarısı göstermiştir ( Eskişehirspor, Sarıyerspor, Antalyaspor) . Tüm bunlar küçümsenecek başarılar değil elbette. O biraz daha ağır abi kıvamında olsaydı, şovmenlik yapmasaydı, devamlı ön plana çıkmaya çalışmasaydı o zaman da bu satırları yazmaz, Yılmaz Vural olamazdı.

9 Şubat 2010 Salı

Hyundai ix55

Hyundai lüks SUV sınıfında yeni modelini satışa sundu. Ix 55, Hyundai’nin Avrupa pazarı için tasarladığı i10, i20 ve i30 modellerinin tasarım anlayışına sahip. Ucuz değil, tam 185.000 TL'lik bir anahtar teslim fiyatına sahip. Tüketiciye bu fiyatla bir ürün sunuyorsanız, kesinlikle bu kadar paraya değeceğine ikna etmeniz gerekiyor. Güçlü, ekonomik ve çevre dostu olarak lanse edilen 3.0 litre V6CRDi turbo dizel motor, 3800 d/d'de 240 PS maksimum güç ve 1750 ile 3500 d/d arasında da tam 451 Nm maksimum tork üretiyor. ix55, 100 km/s hıza 10,4 saniyede ulaşıp 100 km'de 9,4 litre ortalama yakıt tüketiyor. Maksimum hız ise 200 km/s ile sınırlandırılmış. Türkiye'ye tek donanım paketiyle ithal ediliyor.
ix55'in donanım paketinde ön, yolcu, yan ve perde havayastıkları, ABS ve EBD, ESP, yüke duyarlı otomatik arka süspansiyon ayarı, Xenon ön farlar ve far yıkayıcılar, LED arka stoplar, lastik basınç kontrol sistemi, elektrik kontrollü ve ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı ve katlanabilen ikinci sıra koltukları, tamamen katlanabilen üçüncü sıra koltukları, çift bölgeli elektronik klima, hafızalı sürücü koltuğu, lüks deri paketi, ahşap kaplamalı deri direksiyon simidi ve vites topuzu, ahşap/metal görünümlü ön konsol, anahtarsız giriş ve çalıştırma, yağmur sensörü, 18 inç jantlar, port bagaj, elektrikli açılır tavan ve park mesafe kontrol sistemi gibi özellikler yer alıyor.Bu özelliklere bakıldığında Hyundai'nin gün geçtikçe arttırdığı marka imajını bu modelle daha da yukarılara taşımak istediğini görebiliriz.İç mekan ise oldukça kaliteli izlenimi uyandırıyor insanda.
Peki bu kadar iddialı ve sıradışı olarak piyasaya sunulan Hyundai ix55 otomobilseverler tarafından tercih edilecek mi? Hyundai'nin daimi müşteri kitlesi tarafından kesinlikle tercih edilebilecek bir araç fakat yüksek fiyatı ile rakipleri arasında sıkıntı yaşayacağa benziyor. Oldukça kaliteli olmasına karşın fazla bir albeniye sahip görünmeyen bu yeni Hyundai, çabuk eskiyecek bir izlenim yarattı nedense bende. Fakat bunu zaman gösterecek. Kaynak: http://otomotivhaberleri.blogspot.com/

Aziz Yıldırım Kendisini Neyin Beklediğinin Farkında Değil !


Aziz Yıldırım, Akşam Gazetesi'ne verdiği röportajda "Lükse kaçtılar, ihtiyaçları olan yere adam transfer etmediler. Şimdi golcüleri yok." demiş. Acaba Galatasaray hangi mevkiye adam alması gerekiyordu?

Devre arasından önce Galatasaray hangi mevkilere adam alması gerekir denildiğinde büyük çoğunluk Gökhan Zan'ın performansından memnun olmadığı için stoper alınması gerektiği söyleniyordu. Gökhan Zan , Beşiktaş'taki performansının üzerine koyamaması , Servet ile savunmayı yeterince ağır kalmalarından ötürü Galatasaray stopere Lucas Neill'i transfer etti.


Galatasaray'da bir iyi oynayan, bir istenileni veremeyen bir Nonda vardı. Kimi zaman zor şartlar altında, yedek kaldığı dönemde önemli goller atarak, daha ben ölmedim der gibiydi. Ta ki Baros sakatlanıp esas adam olarak görev verildiğinde bu yükü kaldıramadı. Galatasaray yönetimi de Nonda 'nın yaş , fiziksel olarak düşüşünü göz önüne alarak Nonda 'nın yerine Jo'yu aldı..
Galatasaray'ın yeterinden fazla şans vermesine, insanların çok umut beslemesine rağmen bri türlü isteneni veremeyen bir futbolcusu vardı . O da Aydın Yılmaz 'dı. Aydın Yılmaz'ın yerine de Dünya Kupasında oynayabilmek için performans yükseltmesi gereken Dos Santos'u getirdiler.
Galatasaray , dün de bahsettiğim nedenlerden ötürü Leo Franco'yu değiştiremediğinden ötürü gayet de güzel noktalara transfer yaptı. Devre arasında bundan daha ses getirebilecek transfer yapmak pek mümkün değil de işin doğrusu. Ancak bazıları çıkar istesek biz de yıldız transferi yapabiliriz derler.

Galatasaray Jo'yu transfer ederek hedefi Turkcell Super Lig şampiyonluğu belirlemiştir. Galatasaray için EURO CUP gittiği yere kadar bir hedefken , TSL ise alınması kaçınılmaz bir hedef olarak yer almıştır. Aziz Yıldırım sezon öncesi 3 yıl üst üste şampiyonluk sözü verdiğini unutuyor galiba. Galatasaray bu sezon şampiyon olarak hem yeni stadı için yüksek bir ambiyans, hem Şampiyonlar Ligi'nden gelecek parayı değerlendirmek, hem de ezeli rakibini darmaduman etme hedefinde olduğunu göremeyen varsa , Aziz Yıldırım daha önce olduğu gibi bu sözlerini de unutur.

GÜNÜN İDDAA KUPONU - İNGİLTERE


514 LEICESTER-DONCASTER------------1--------1.6-----------BANKO
522 SWINDON-OLDHAM ----------------1---------1.4-----------BANKO
527 NORTHAMPTON-ACCRINGTON----02Ç-----1.47-----------BANKO
511 CARDIFF-PETERBOROUGH---------1---------1.4-----------BANKO
508 MAN.CITY- BOLTON---------------İY1-------1.65----------SİSTEM
541 CRYS.PAL.- SWANSEA--------------0----------3.0-----------SİSTEM
512 COVENTRY-NOT.HAM-------------0-----------3.1----------SİSTEM

8 Şubat 2010 Pazartesi

Galatasaray'ın Türk Forveti Yok Ki Yedek Forveti Olsun


Galatasaray , Kayseri deplasmanından 1 puanla dönmesini bildi. Her ne kadar Galatasaray taraftarları oynanan futboldan memnun değilse de Kayseri'den alınan 1 puan iyidir. Galatasaray 'da esas sorun oynanan futbol. Gaziantepspor maçında rakip 10 kişi olmasına rağmen zorla alınan bir galibiyet, Denizlispor maçında kötü futbol, Antalyaspor ile oynanan kupa maçında mağlubiyet ve en sonunda Kayserispor ile oynanan maçta alınan beraberlik...


Kayseri maçının teknik analizinden çok Galatasaray'ın yaptığı transferler konuşuluyor. Nonda'nın gitmesine ne gerek vardı diyenler çoğunlukta. Transferler yapılırken kimse ses çıkarmıyor, kıskananlar cephesi ne gerek vardı, para nereden geliyor kısmına bakarken, kulübün taraftarları ise durumdan gayet memundu. Jo 'nun sakatlanmasıyla beraber Nonda'yı niye yolladınıza kadar getirdiler. Bence esas sorun Galatasaray'da alternatif olacak bir Türk forvetin bulunmayışı. Tamam zamanla Hakan Şükür'ü , Ümit Karan'ı ve diğerlerini yolluyorsun fakat bu arada Yaser dışında bir tane Türk forvet almak kimsenin aklına gelmiyor. Sezon başında da belirtmiştim. Devre arasında Rubin Kazan'a giden Fatih Tekke , Frankfurt'a giden Halil Altıntop çok makul rakamlara satın alınamazmıydı veya kiralanamazmıydı?


Galatasaray , forvete Kayseri maçında Arda'yı koydu, yarın öbür gün mecburiyetten Keita'yı koyarak yoluna devam etmesi zor gözüküyor. Taraftarın nabzına bakıldığı zaman Galatasaray'dan Nonda'nın değil, sıradan bir kaleci görüntüsü çizen Leo Franco 'nun gitmesi daha uygun duruyordu. Pekala da Leo 'nun oynadığı kadar Ufuk ve Aykut da oynar kanısındayım. Tahminimce bu kararın alınmasını engelleyen en büyük husus Leo Franco'nun takıma bu sezon katılmış olması ve şayet gönderseydi ki hem maddi kayıp ,hem de yönetim itibar kaybedecekti. İnsanlar Galatasaray yönetimine yanlış transfer yaptığı yönünde baskı kuracaklardır.

IMKB100 Haftalık Teknik Analiz(08.02.2010)


Merhaba takip eden dostlarım,3 günlük bir tatile kaçtım. Bgn tatilim son günü. Hafta sonu rakamları paylaşamadık. BGn paylaşalım...
Biliyorsunuz Yunanistan,İspanya ve Portekiz (Avrupa Riskte!) ekonomi riskleri üzerine piyasalar geçtiğimiz hafta bir miktar çalkalandı ve sert aşağı geldi. Bundan sonra yol haritasını çizmek yatırımcılar için büyük önem taşıyor. Biz analizimizi yaptık, stratejiye uyup, maks faydayı sağlamaya çalışıyoruz kendi adımıza Bu hafta için geçerli olan direnç ve destek noktaları aşağıda sunulmuştur.Bnm penceredeki sayımlara göre;
Yukarı hareketlerde direnç noktaları sırasıyla 523xx-526xx-533xx-537xx-546xx-549xx
Aşağı hareketlerde destek noktaları sırasıyla 516xx-512xx-510xx-505xx/503xx-493xx-484xx
BNM için kritik olan nokta 516xx üzerinde ya da altında kapanışların gerçekleşmesi. 516xx üzerindeki kapanışlar ilk etapta 523xx ve ardından 526xx hedefler ve ardından ikincil hedef noktasına (533xx) doğru bir hareket görebiliriz. Eğer bahsettiğimiz bu dirençler hacimli geçilirse 549xx lere doğru önümüzdeki iki hafta içinde bir hareket görebiliriz.516xx altındaki kapanışlarda 505xx/503xx aralığı hedef konuma gelecektir ve bu seviyenin altında satışlar hızlanıp 493xx lere doğru bi hareket görebiliriz. 493xx bu hafta görülmesi durumunda sağlam gözüküyor. Bu seviyenin denenmesi ve zayıf kalması durumunda ise ana hedef noktası 484xx li rakamlardır. Bu noktada sağlam bir destek noktası olarak dikkat çekiyor bnm sayımlarda.
Not: Verilen rakamlar hafta sonuna kadar geçerlidir.
Yatırım tavsiyesi değildir.

7 Şubat 2010 Pazar

07 ŞUBAT 2010 - TSL İDDAA ÖNERİLERİ


326 ankaragücü -bursaspor -----------2-----------2.1-SİSTEM

327 kasımpaşa - antalyaspor-----------1-----------2.1-SİSTEM

328 sivasspor- denizlispor-------------02----------1.87-SİSTEM

336 trabzospor- manisaspor------------1-----------1.25---BANKO

375 fenerbahçe- diyarbakırspor --------0/1---------4.25 -SİSTEM
SİSTEM:3-4

6 Şubat 2010 Cumartesi

06 ŞUBAT 2010 - CUMARTESİ - İDDAA ÖNERİLERİ


145 FREİBURG- SCHALKE ---------------------- 2------------ 1.55
147 WOLFSBURG- B.MUNİCH --------------------2----------- 1.5
238 Boulogne - Montpellier ------------------------2 ------------1.9
239 Grenoble - Auxerre ---------------------------2 ------------2.0
240 Lens- Le Mans --------------------------------1 -------------1.6
241 Nice - Lille -------------------------------------2 ------------1.65
SİSTEM:4-5-6

5 Şubat 2010 Cuma

KURTLAR VADİSİ FİLİSTİN


Filistin'de yaşananları konu alan ''Kurtlar Vadisi Filistin'' adlı film, Türkiye ile aynı anda tüm dünyada 5 Kasımda vizyona girecek.
Pana Filmden alınan bilgiye göre, Filistin'de yaşanan insanlık dramını konu alan filmin senaryosunu Raci Şaşmaz, Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan kaleme alıyor.
Çekimlerine yaz aylarında başlanması beklenen filmin baş rolünde ''Kurtlar Vadisi'' dizisinde ''Polat Alemdar'' karakterini canlandıran Necati Şaşmaz yer alacak. Filmin diğer oyuncuları ise senaryonun yazımı tamamlandıktan sonra kesinleşecek.
''Kurtlar Vadisi Filistin'' adlı film, 5 Kasımda Türkiye ile aynı anda tüm dünyada vizyona girecek.

Kaynak:http://www.haberturk.com/haber.asp?id=204939&cat=190&dt=2010/02/05

4 Şubat 2010 Perşembe

Yeni Kia Sorento

Evet Türkiye'de satış rekorları kıran Kia Sorento’nun yeni modeli yakında satışa sunuluyor. Kia SUV(Sports Utility Vehicle) segmentinde kendisine o kadar güveniyor ki, geçmişte yayınladıkları şu reklam hala unutulmuyor.“Rakiplerimiz ilk 3’e girebilsin diye sadece 2 adet SUV ürettik!” (Reklamın çıktığı dönemde perakende satış adetlerinde Kia Sorento pazarda 1., Kia Sportage ise 2. sıradaydı.)Evet gerçekten çok iddialılar. Piyasaya çıktığı 2002 senesinden bu yana Kia’nın en çok satan modeli olan Sorento, tüketicideki Kia imajını değiştiren, öncü bir model. Kia’nın diğer modellerindeki satışları da etkileyen başarılı bir SUV.
Peki yeni Sorento, önceki gibi tüketicileri etkileyebilecek mi? Nisan 2009’da Seul Otomobil Fuarı’nda sergilenen yeni Sorento eskisine göre daha büyük. 7 yolcunun seyahatine imkan tanıyan yeni Sorento’nun tasarımında en büyük değişiklik ise sahip olduğu monokok gövde. Bu arada yeni Sorento ile Kia CUV(Crossover-Utility Vehicle) segmentine giriş yapıyor. Peki nedir bu SUV ile CUV segmentleri arasındaki fark?CUV'lar genelde daha alçak ağırlık merkezine sahip. SUV sınıfına göre daha iyi yakıt tüketimlerine sahipler genelde. Yurt dışı rakamlarına bakıldığında CUV sınıfı ikinci el satışları genelde SUV'lara göre daha iyi. CUV sınıfı, aileler için performans ve ekonomiklik açısından SUV sınıfına göre bir alternatif kısacası.
Yeni Sorento’da bulunan bazı özellikler:

- anahtarsız giriş sistemi

- start/stop butonu - arka görüş kamerası

- navigasyon sistemi

- panaromik cam

- MP3 ve iPod bağlantısı.

Bu özellikler satışa sunulduğu pazara göre değişiklik gösterecektir.


Yeni Sorento’da dört farklı motor görev yapacak. Bunlar: - 165 HP güç ve 244 Nm tork üreten 2.7 lt V6 (LPG’li)- 175 HP güç ve 225 Nm tork üreten 2.4 lt Theta II benzinli - 197 HP güç ve 435 Nm tork üreten yeni dört silindirli 2.2 dizel motor - 277 HP güç ve 335 Nm tork üreten 3.5 lt V6 motor Yeni Sorento’yu yakından görmeden yorum yapmak zor. Yeni Sorento eskisine oranla daha dinamik ve güçlü bir görünüme sahip görünüyor. Donanım, boyut ve peroformans özellikleri düşünüldüğünde tüketicilerin beğenisini kazanacağa benziyor. Yeni Sorento’nun reklamları yavaş yavaş yapılmaya başlandı ve Türkiye’de 2010 yılının ilk çeyreğinde satışa sunulması bekleniyor.Kaynaklar:http://otomotivhaberleri.blogspot.com/

Tomas Ekmek Parası İçin Gaziantepspor'da


Transfer döneminin son bombası Stjepan Tomas'ın Gaziantepspor ile anlaşması oldu. Yaşını büyük bulanlar olabilir, Gaziantepspor'da yeterince stoper vardı diyenler olabilir ancak bu kadar tecrübeli , bu kadar ligimizi iyi tanıyan başka bir oyuncu bulmaları zor gözüküyordu. Tomas da Gaziantepspor'a kiralık geldiğinden dolayı yaşının da pek bir önemi yok. 33 yaş yukarısında olup savunmada çok iyi işler yapmış nice futbolcular gördük.

Aklıma Tomas deyince ilk olarak Song aklıma geliyor, onu çekip çeviren, hatalarını kapatan bir Song vardı. İkincisi de Tomas 'ın gece aktiviteleri....

Tomas 'ın gece aktiviteleri İstanbul'daki gibi olmayacağı kesin ancak şu da var ki Tomas'ın bir ayağı İstanbul'da olacaktır. İzinden geç gelmeler, disiplinsiz hareketler içinde bulunmazsa Antep aradığı adamı bulmuş demektir.

20.Hafta TSL Tahminlerim

20.Hafta Maçları Tahminlerim
2/5/2010 Beşiktaş - Gençlerbirliği 1
2/6/2010 Eskişehir - Büyükşehir Bld. 1
2/6/2010 Kayseri - Galatasaray 2
2/7/2010 Ankaraspor - Gaziantep bye
2/7/2010 Ankaragücü - Bursa 2
2/7/2010 Kasımpaşa - Antalya 2
2/7/2010 Sivas - Denizli 02
2/7/2010 Trabzon - Manisa 1
2/7/2010 Fenerbahçe - Diyarbakır 1

NUHCM Teknik Analizi

Bnm büyük penceredeki sayımlara göre;
Dirençler 15,30-16,40-17,10-17,80
Destekler 14,40-13,90-13,60-13,40-13,10
Temel analize göre yükselme potansiyeli sürüyor.

Not: Verilen rakamlar bir hafta için geçerlidir.

Yatırım tavsiyesi değildir

3 Şubat 2010 Çarşamba

İDDAA ÖNERİSİ 3 ŞUBAT 2010

544 ANTALYA-GALATASARAY ALT----------BANKO-------1.85
504 GRONİNGEN - DEN HAAG 1-------------BANKO-------1.30
556 INTER- FIORENTINA 1-------------BANKO-------1.4
558 FULHAM - PORTSMOUTH 1 --------------BANKO------1.5
546 PSV -UTRECH İ.Y 1---------- SİSTEM------1.6
555 SPARTA ROT-VİTESSE 2-------------- SİSTEM-----2.2
549 ANDERLECHT- CL. BRUGGE 1---------------SİSTEM-----1.55
550 ST. TRUİDEN- WESTERLO 1 ---------------SİSTEM----1.85

Skandalda Kriz Yönetimi


John Terry'nin takım arkadaşı Wayne Bridge'ın sevgilisi Vanessa Perroncel ile yasak aşkı ortaya çıkınca dünya magazinin arayıpta bulamadığı bir cevher ortaya çıktı. Terry'nin milli takımdan kovulmasını isteyenler, kaptanlığının elinden alınmasını isteyenler çoğunlukta gözüküyor. Hani bir Chelsea taraftarı olsam Terry gibi efsane bir oyuncumu bu kadar kolay kaybetmek istemezdim. Terry'nin yaptığının ahlaki olduğunu düşünmüyorum ancak Terry gibi bir kaptanı kaybetmek bu kadar kolay olmamalı. Ancelotti'den de Terry 'ye destek çıkması bu konunun zamanla kapatılması stratejisini uygulayacaklarını gösteriyor. Dün oynanan Hull City maçında görev vermesi Ancelotti'nin Terry 'nin yanında yer aldığını kanıtladı. Milli takımdaki geleceğini de Capello karar verecek.
Bu konu akıllara Serdar Topraktepe ile Oktay Derelioğlu'nun yaşadığı kavgayı getiriyor. O dönem yıldızları olan iki futbolcunun kariyerleri o günden sonra tepe taklak olmuştu. İkisi de Beşiktaş'tan ayrılmak zorunda kalmışlardı. O günlerde krizi yönetemeyen Beşiktaş ile krizi yöneten Chelsea arasındaki farkı siz karar verin.