29 Ağustos 2009 Cumartesi

Beşiktaş - Gaziantepspor Değerlendirmesi


Evet Beşiktaş'a bol şans diliyorum... Görünen o ki şanstan başka bir şey Beşiktaş'ı kurtaramayacak. Yazık...
Daha önceden dedik, belki taraftar ile İnönü'de bütünleşip bir hava yakalar, ama nafile... Aynı tas aynı hamam...
Üç haftadır Beşiktaş'ı televizyondan izliyoruz ve reçete kesmeye çalışıyoruz. Bir de çıplak gözle izlemek vardı ki bugün o da nasip oldu. İnönü'de yerimizi aldık. Televizyonda göremediğim çok büyük handikaplar gördüm. Hepsini aktarmaya çalışacam. Öncelikle biraz maçtan bahsetmek istiyorum.
******************************************
Beşiktaş-Gaziantepspor Değerlendirmesi
Maç 0-0 sona erdi. Beşiktaş kazanmak için çok bir şey yapmadı. İnanılmaz sıkıcı bir oyun. Koordine olamayan Beşiktaş orta sahası ve kendine güveni olmayan bir takım. İnanılacak gibi değil. Sanki geçen sene şampiyon olan bir takım değil de yeni kurulmuş bir takım görüntüsü çizen Beşiktaş, taraftarını çok üzüyor. Bugün stadta bir tane umutlu adam görmedim. Hepsi oynanan futbola nalet ediyor, hepsinde bir endişe.
*******************************************
Takım genel olarak hazır değil, futbolcular birbirleri ile anlaşamıyorlar. Sahada düzgün bir dizilim yok. Pas hatası çok sık yapılıyor. Oyun kuracak adam yok, adam eksilten adam yok. Şişirme toplarda bile, topu indirecek adam yok. Beşiktaş'ta korkak, kendine güveni olmayan bir futbol var. Şimdi bir bir bugün takımda yerini alan oyuncuları değerlendireceğim.
******************************************
Hakan: Kendine düşen görevi kalede gerçekleştirdi. Ancak kalecilik sadece kaleye gelen topları kurtarmak değildir. Defansına güven vereceksin, sana verilen geri pasları minimum hata ile oyuna sokacaksın, defansı zorda bırakacak toplar atmayacaksın. Hakan oyun kurmayı bilmiyor malasef. Rüştü bir an evvel iyileş gel lütfen.
İbrahim Kaş: Ben bu adama bir türlü ısınamadım. Bugün sağ back oynadı. Defanssif ve ofansif olarak resmen rezildi. Defansta ikili mücadelelerde ayakta kalamadı, düzgün top kapamadı, hava toplarında hiç hakim değildi. İlk yarıda ofansa çok fazla destek verdi. Ofansa destek vermese daha iyi. Ya top kaybetti, ya da dağlara taşlara orta yaptı. İbrahim Kaş'ı getiren zihniyeti şiddetle eleştiriyorum. Sağ back in adamı kesinlikle Ekrem Dağ'dır.
İsmail Köybaşı: Beklenilenin çok altında performans gösteriyor. İlk yarıda ileriye çok destek vermek istedi, Beşiktaşlı orta saha youncuları top yapamadığı için İsmail her çıkışta boşa çıktı. Ben Antep Teknik direktörünün yerinde olsam, ilk yarı BJK'nın işini sağ taraftan bitirirdim. Resmen bomboş kaldı. Sol back in adamı artık benim için İbrahim Üzülmez'dir.
Sivok: Ferrari'nin varlığından dolayı fazla açığı gözükmüyor. Arada çok dengesiz tackle ları var. Çok adam kaçırıyor. İlerisi gün, Avrupa'daki takımın forveti gelir, kendi ile ortada sıçan gibi oynar, dikkat etmesi gerek. Göbekteki Ferrari'nin yanında İbrahim Toraman gelmek zorunda.
Ferrari: Ernst ile birlikte sahanın en iyisiydi. Bugün çok kritik müdahaleleri vardı. Defans bloğuna güven veriyor. Teşekkürler Ferrari. Hem hava toplarında hem ikili mücadelelerde çok iyiydi.
Ernst: Sahanın en iyisiydi. Sahadaki en diri isimdi. Düzgün pasları, doğru zamanda doğru hamleleri ile takımı toparlayan oyuncuydu. Bu takımda Fabian Ernst olmasa bu takımı düşünemiyorum. Hem defansif hem de ofansif olarak ben dahil bütün taraftarın alkışını aldı.
Fink: Geçmiş haftalara göre form düşüklüğü vardı. Bugün fazla pas hatası yaptı. Çok düz bir oyuncu. Defansif yönü Cisse'den daha kötü, ancak ofansif yönü Cisse'den daha iyi. Fabian Ernst olmasa çok sırıtır.
Tello: Takımın en çok koşan oyuncularından biriydi. 10 numara kimliğini bugün üstlenemedi. Ara ara adam eksiltti, ortalar kesti ama bu oyuncuda da bir form düşüklüğü vardı. Geçen seneki Tello'yu arar olduk.
Serdar Özkan: İlk 112de gördüğümde sinirlendim ama takımın en iyi 3. ya da 4. ismiydi. Çabaladı baya. Ara ara takımı atağa kaldırma görevini üstlendi, ama çabası yeterli olmadı.
Holosko: Bugün çok saçmaladı. Alıyor topu ayağına gidiyor hızla, hep kaptırıyor. O hırslı, yırtıcı Holosko gitmiş, leş bir adam gelmiş resmen. Holosko'ya şampiyonlar liginde çok ihtiyaç duyacağız, ama Holosko istekli değil.
Nihat: Hala hazır değil. Top ayağına yapışmıyor. Sürekli top kontrolünde bir sıkıntı var. Hep topları bpş yere harcadı. İspanya'dan sonra burada bir hüsran yaşayabilir. Hala ısınması ile uğraşılıyor. Nihat'ı kazanalım derken, maçları kazanamıyoruz. Bugün herkesin topuna karışma eğilimindeydi, takım içindeki uyumu bozuyor. Bir an evvel toparlması lazım.
Ekrem Dağ: Oyunda olduğu sürece hem ofans hem de defans anlamında iyiydi. Son dakikada bir şutu çatal çarparak auta gitti.
Uğur İnceman: Vasattı. Beşiktaş'a yakışmıyor bence.
Nobre: oyuna son 15-20 dakikada girdi. Elinden geldiğince korktu, hava toplarını indirmeye çalıştı. Yavaş ve çalım atamayan bir forvet olmasına rağmen Beşiktaş'a çok faydalı olacağını düşünüyorum.
*******************************************
Bugün Beşiktaş'ta Ferrari ve Ernst hariç bütün futbolcular taç sırasında bile taçı kullanan kişiye bakmıyor. Bu ne demek? aman bana vermesin, ya topu kaptırırsam, taraftar baskısı v.s. derken ne durumlara düşerim sorusu var, akıllarında. böyle özgüvensiz bir takım CL'de kim gelirse gelsin çok zorlanır.
******************************************
Bu arada belirtmek isterim ki Gaziantepspor ligin en açık oynayan takımlarında biri. Bugün çok açık oynadılar, 8-10 kişi gelip, aynı miktarda geri dönmeye çalıştılar. Neyse kısaca sen kapanmayan takıma bile gol atamıyorsan posizyona giremiyorsan, bir şekilde takımı taktik yönden geliştirmek zorundasın.
******************************************
Son olarak Tabata ve/veya Yusuf Şimşek Beşiktaş'ta devreye girmeli artık. BJK önümüzdeki ara tatili çok iyi yapmalı. Diğer türlü hüsran tablo devam edecektir.

Hiç yorum yok: