Bir otel var kasap dan 100 dolarlık et alıyor ve borçlanıyor.
Bu otelin kasaba 100 $ borcu var.
Kasabın sattığı bu eti mandıracı dan 100 $ a alıyor ve mandıracı ya 100 dolar borcu var.
Mandıracı malum nataşa ile olan ilişkisinden dolayıda nataşaya da 100 dolar borcu var.
Nataşa ise kent de otelde kalmakta ve onun da otele 100 dolar borcu var.
Bir gün bir rus iş adamı geliyor , otelde kalmak istiyor ve yer olup olmadığını soruyor. Otel sahibi yer var ama geceliği 100 dolar diyor.Rus iş adamı bunu kabul ediyor ama diyorki bir şartla otelinizden memnun kalmazsam sabah leyin 100 dolarımı geri alırım. Otel sahibi paraya ihtiyacı olduğundan dolayıda bu teklifi kabul ediyor ve rus iş adamından 100 dolar oda ücretini alıyor.
Hemen gidip bu 100 dolarla kasaba olan borcunu ödüyor,Kasap parayı alıp mandıracıya ödüyor,Mandıracı parayı alıp nataşaya olan borcunu ödüyor,Nataşa da parayı alıp otele olan 100 dolar borcunu ödüyor.Böylece şehirde her kesin birbirine borcu var iken, rus iş adamının gelmesi ile bütün şehir diyelim birbirine olan borcunu ödüyor ve herkes borcundan böylece kurtulmuş oluyor.
Sabah olunca rus iş adamı diyorki, otelinizden memnun kalmadın verin benim 100 dolarımı, otel sahibi seve seve veriyor parayı ve rus u gönderiyor.Bu kıssadan hisse alarak ;Herkes sükunet içinde ve istisnasız olarak birbirine olan borçlarını silse , yada birisi gelip ortaya para koysa ve bu yolla yine herkes birbirinin borcunu kapatsa, en son para yine sahibini bulmayacakmı ? bulacak yani para kaynağına geri dönecek.
Peki IMF ye ihtiyacımız varmı bu noktada ? Bence yok....
Zira IMF den alınacak borç yine onlara gidecek.... Tabi faizi de cabası olacak. Çok gereksiz çok...
IMF formülleri ve yüksek faizle borç alarak kalkınan tek bir ülke bile yok.
IMF para verince reform ister, yeni düzenlemeler ister, insanlar işsiz kalmış, her şey ateş pahası haline gelmiş, umurunda olmaz. Ülkenin “Yönetim Kurulu Üyesi” gibi görür kendisini. Hatta “başkanı”.
1999’da IMF ile stand by anlaşması yaptık. Bu düzenleme içinde “sabit kur rejimi” de vardı. Yani dolar sürekli müdahale ile dar bir aralıkta tutulacaktı.
Sonunda ne oldu? 2001 krizi.
2001'deki krizin başlıca etkenlerinden biri de sabit kur politikasıdır. Yani IMF ile yakın dostluğun meyvasıdır. Bir çırpıda IMF’den alınan 30 milyar dolar borç ve sonrasında kaybolan yıllar... 2001 krizi olmasa kim bilir şu an ne kadar ilerideydik? Tüm Dünya son gaz ekonomik olarak büyürken, biz gerilemeye girdik, el yüzünden...
1 yorum:
harikasın.. bu yazını köşe yazısı yapmalı referans gazetesinde..
Yorum Gönder