30 Haziran 2009 Salı
Fatih Tekke'yi Alan Yok Mu?
Anteplilerin Ahı Tuttu!
Ertesi günlerde Davutpaşa’da inşaatı tamamlanan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’nin (PEKOM) açılış törenine katılan işadamı Erdoğan Demirören havuza düştü.
Bu haber üzerine başka bir şey söylenemez. Geçmiş olsun
Dede Fener'den Ayrıldı
Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada da, akşam antrenmanında takımın başında yer alan Christopher Daum için, 'yeni teknik direktörümüz' şeklinde bahsedildi.
Geç de olsa Dede'nin gitmesi Fenerbahçe'nin işine gelmiştir. Fener'de bi toparlanma süreci göreciğimiz kaçınılmaz gözüküyor. İzleyelim, görelim.
SARKY Analizi
29 Haziran 2009 Pazartesi
Analiz Gerçekleşti ($€)
Transfer Listemde Son Durum
http://downbothflanks.blogspot.com/2009/06/transfer-gozdelerinden-sampiyonlar-ligi.html
- İsmail Köybaşı / Gaziantepspor>>>>>>>>>>>>>>>>>>Beşiktaş
- Bekir İrtegün / Gaziantepspor>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Fenerbahçe
- Engin Baytar / Gençlerbirliği>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Trabzonspor
- Ferhat Öztorun / Manisaspor>>>>>>>>>>>>>>>>>>> Trabzonspor
- Bilica / Sivasspor >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Fenerbahçe
- Hasan Şaş / Galatasaray>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
- Tijikuzu / İstanbul Büyükşehir Belediyespor>>>>>>>>Trabzonspor
- Serdar Kulbilge / Kulüpsüz>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Gençlerbirliği
- Mehmet Topuz / Kayserispor>>>>>>>>>>>>>>>>>> Fenerbahçe
- Mustafa Sarp / Bursaspor >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Galatasaray
- Orhan Şam / Hacettepespor>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Gençlerbirliği
- Özer Hurmacı / Ankaraspor>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Fenerbahçe
- Serdar Kurtuluş / Beşiktaş>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>Gaziantepspor
- Ferdi Elmas / Galatasaray>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
- Taner Gülleri / Kocaelispor>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> İstanbul Belediye
Hepimiz Birer Lincoln Olmak İsteriz
1-Lincoln evde yiyeceği yemeği tesislerde pişirtip ,eve paket yaptırıyormuş.
2- Lincoln bakkala su ve içecek parası vermemek için kasa kasa su ve meyve sularını eve götürüyormuş.
3- Lincoln'ün parasını kulübün ödediği fizyoterapistinin yemek ve içecek ihtiyacı Florya'da gideriliyormuş.
Tamam anladık, Lincoln normal bir futbolcu değil, profesyonel hiç değil. Adam zaten gitti gidiyor, hala daha yok idmana çıkmadı, yok meyve suyuna para vermiyor diyerek buradan da karalamaya gerek yok. Bizim insanımız Lincoln'ün aldığı paraya, bindiği arabaya, birlikte olduğu kız arkadaşına, Florya'ya arkadaşını getirmesine , istediği zaman tatile gitmesine , bir maçlığına kaptan çıkmasına, oyundan alınırken agresif hareketlerine , hatta sağa bakıp sola pas vermesine bile kıl olduğumuz gibi ülkemize su , yemek ve tuvalet parası bırakmadığı için taraftarlar daha da kıl olmuştur. Çünkü hepimiz birer Lincoln olmak isteriz, istediğin kadar para, istediğin arabaya binme özgürlüğü, istediğin zaman işe gitme özgürlüğü , istediğin gibi manitanın olması herkes ister ; üstelik bütün bunlar için sadece futbol oynaman gerekiyorsa bir insan daha ne ister?
28 Haziran 2009 Pazar
Kartal Yuvaya Döndü
24 Haziran 2009 Çarşamba
Football Manager 2009 İkinci Sezon Notları
Free Transferlerim
Kalede Murat Şahin'in yerine Aykut Erçetin
Savunmaya Aydın Toscalı, Sedat Bayrak, Lamine Traore,İliasu Shilla( devre arası)
Orta Sahaya Serkan Balcı, Hüseyin Çimşir
Bu yaptığım transferlerin içinden Serkan Balcı ve Traore haricinde epey verim aldığım söylenebilir. Traore ve daha önce 150000 pounda aldığım genç Sercan Temizyürek'i Rizespor 2.5 milyon euroya satmam. Serkan Balcı ve Archubi'yi 3 milyon pounda Beşiktaş'a satmam takımın bütçesini rahatlattı. Ancak 2.sezonun devre arasında aldığım iki yabancı var ki bunlar takımın dinamosu oldular. Biri İlius Shilla, diğeri Benfica'nın satışa koyduğu Binya...
Beto, 2 . sezonunda gol krallığında ikinci olmasının yanı sıra Türk vatandaşlığına geçişiyle sözleşmesini daha da uzattım.
Ligin en büyük süprizi Gençlerbirliği'nin şampiyon olmasıydı.
Takımım ligin ikinci devresinde atağa kalkmıştı ki. Son iki ay kala kırmızı kart yemiş futbolcuya verdiğim cezayla birlikte diğer futbolcuların protestosu takımın ritmini bozdu. Bir oyuncuya ceza verdim diye bir çok futbolcu sanki kendilerine ceza vermişim gibi kovulacakmıyım diye kendini sorgulamasıyla uefa şansını çöpe atmamıza neden oldu. Bu oyun da taktik de futbolcu kalitesi de önemli ancak futbolcuların morali bozulunca başarı gelmediği kesin.
Üçüncü sezona başladım. Süper transferler yaptığımı söyleyebilirim.Üçüncü sezon da hedef UEFA kupasına katılmak. Bunlardan en bildik olanı ikinci sezonun sonunda sözleşmesi biten Servet Çetin 'i kadroma dahil etmek oldu. Nijerya Ümit Milli takımın forveti ile ilgili aldığım duyumlar da sevindirici onlar hakkında bilgileri 3. sezon sonunda bildireceğim .
Aziz Yıldırım'ın Galatasaray Forması Giymesi Üzerine
Aziz Yıldırım'ın Galatasaray forması giymesi fair play anlamında güzel bir olay olacaktır. Formayı giymesi için illa ki Arda'yı almasına gerek yok. Galatasaray Carrusca'yı Fenerbahçe'ye versin, eminim Adnan Polat da Fenerbahçe forması giyecektir. Aziz Yıldırım Galatasaray forması giymeyi göze alması, Arda 'nın ne kadar önemli bir futbolcu olduğunu ortaya koyuyor.
Yalnız uğruna Galatasaray forması giymeyi göze aldığı futbolcu için hiç de hak ettiğini parayı teklif etmemiş. Mehmet Topuz'un 10 milyon euro ettiği bir ülkede Arda'nın değeri en az 30 milyon euro. Aziz Yıldırım biraz cimri davranmış.
Aziz Yıldırım'ın doğru dediği bir şey var. 3 büyükler arasında futbolcu alış verişinin olması gerektiğine katılıyorum. Bir futbolcu hak ettiği parayı buluyorsa rakip takıma bile oyuncu satabilmek gerekir.
Bu arada Adnan Polat'ın da bu sözlerin altta kalmayarak Gökhan Gönül misillemesi hoşuma gitti doğrusu.
Son iki gündür Aziz Yıldırım'ın güzel bir yüzünü görmek sevindirici. Dün kulüpler birliği toplantısına geç gelen Adnan Polat ve İbrahim Yazıcı'ya yaptığı espri , bugün haberlere yansıyan bu olay Aziz Yıldırım üzerindeki bakışları değiştirecek gibi duruyor. Umarım kulüpler arasındaki dostluk sezon başına kadar değildir.
23 Haziran 2009 Salı
GSD Teknik Analiz
Aşağı hareketlerde 0,65 in güçlü olmamakla birlikte bir miktar destek olacağını düşünüyorum. Ana destek noktası 0,60.
Bu arada GSD'de Tekstilbank yabancı satış işi yine dillenmeye başladı. Şu ortamda o kadar kolay bir şey değil. Geçsinler bu ayakları, çok gördük böyle dedikouları...
Yatırım tavsiyesi değildir.
22 Haziran 2009 Pazartesi
Sağ Gösterip Soldan Vurmak Bu Olsa Gerek
Rakibi Fenerbahçe ise tam tersini yaptığı için yaptığı transferler için dünyanın parasını ödüyor. Nedeni çok basit, bir transferi haftalarca medyaya malzeme yapıyorlar. Malzeme konuşuldukça futbolcunun değeri artıyor. Hesabını ben yapmadım da Rıdvan Dilmen Fenerbahçe'yi anlatırken, Mehmet Topuz ve Özer Hurmacı transferlerinin toplam maliyetinin 60 milyon euro olduğunu söyledi. Bakalım iki Türk transfere 60 milyon euro harcamanın bedeli nasıl ödenecek. Medya'da Volkan Demirel'in de yeni transfer Mehmet Topuz kadar ücret almak istiyormuş. Adam haklı biri milli takımın as oyuncusu , diğeri milli takım da bile doğru dürüst oynayamayan bir futbolcu. Takım içi dengelerin bozulup bozulmayacağını zaman gösterecek. Demek istediğim transferde yapılan strateji hataları kulübün hem iç transferde harcayacağı parayı yükseltiyor, hem de dış transfer bütçesini daraltıyor.
Yıllarca Gallardo'yu , Gravesen'i Galatasaray'a transfer edenler Galatasaray'ın transfer politikasını ne zaman anlayacaklar merak ediyorum. Acaba bu hafta başka bombalar gelir mi merakla bekliyoruz.
Aslan Kesilme Sırası Gökhan Zan da!
Sabahleyin webaslan.com'da haberlere bakarken Haldun Üstünel'in önceliğimiz stoper açıklaması vardı. Bir sitede daha Gökhan Zan'ın sözleşmesinin yenilenmediğini okurken iki haberi birleştirmek insanın aklına gelmiyor.
Gökhan Zan 'ın şu anki performansı Servet Çetin'in yerini doldurmaya yetmez. Ancak şu da var ki Servet Galatasaray'a geldiğinde Gökhan kadar güvenilirliği de yoktu. Geldi , formasının ağırlığını bilerek oynayarak taraftarın gönlünde taht kurdu. Florya'nın havasından mı suyundan mıdır nedir , genel olarak Galatasaray'a gelen gerçekten Aslan kesiliyor.Bkz. Ayhan, Emre Aşık, Servet
Bu transferde Galatasaray yönetiminin başarısından çok, Beşiktaş yönetiminin başarısızlığı olduğunu söyleyebiliriz. Sözleşmenin ister unutularak, ister kasten uzatılmaması Beşiktaş'tan çok şey götürecektir. Geçen sezon da sözleşmesi çok geç bir biçimde yenilenmişti. Beşiktaş Zan'ı göndermek istiyorsa sözleşmesini uzatır , sonra satış listesine koyardı. Böylelikle kulüp de para kazanırdı. Transfermarkt da Gökhan Zan'ın değeri 4.5 milyon euro olarak gösterilmesi Beşiktaş'ın kaybını gösteriyor.
Galatasaray yönetimi Türkiye'den bir Gökhan Zan ayarında bir oyuncuya talip olsa ne kadar bonservis istenir. En az 3 milyon euro kadar bir bonservis istenir. Galatasaray bu futbolcuyu "free transfer" etmesi yönetimin çok akıllıca bir hamlesidir. Gökhan Zan'ın performansını sezon içinde değerlendirilir; fakat bonservis için milyon euroları savuran rakipleri varken Aslan'ın sırtı yere gelmez.
Ayrıca Servet'in gitmemesi halinde Milli Takım'ın savunma hattının Galatasaray'dan oluşacağı kesinleşir. Servet, Emre Aşık, Gökhan Zan, Emre Güngör
Al Mısır'ı Vur İtalya'ya
Transfer Piyasasınnda 2. Vites Dönemi
Bekir İrtegün ------> Fenerbahçe
Bilica ------> Fenerbahçe
Mehmet Topuz ------> Fenerbahçe
Özer Hurmacı-------> Fenerbahçe
Herve Tum---------> İstanbul Belediyespor
Kanfory Sylla--------> İstanbul Belediyespor
Taner Gülleri ------> İstanbul BŞ. Belediyespor
Yasin Çakmak--------> Sivasspor
Uğur Kavuk----------> Sivasspor
Erman Kılıç--------> Sivasspor
Mustafa Sarp ------> Galatasaray
Leo Franco-------> Galatasaray
Serdar Kulbilge ------> Gençlerbirliği
Tolga Seyhan------> Gençlerbirliği
Julio Cesar da Silva Souza-->Gaziantepspor
Ertan Koç------> Gaziantepspor
Erhan Güven----> Beşiktaş
Fink--------> Beşiktaş
Kerim------> Antalyaspor
Balili--------> Antalyaspor
Aydın Karabulut-----> Ankaraspor
Ragıp Başdağ-------> Eskişehirspor
Hakan Aslantaş------> Kayserispor
Şu ana kadar en flaş transferleri Fenerbahçe'nin yaptığını görüyoruz. Fenerbahçe'nin daha transfer yapması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde bazı mevkilerde sorun yaşayabilir. Özellikle stoper ve ön libero mevkisine transfer şart gözüküyor. Hatta Roberto Carlos'un gidişiyle sol beke de transfer yapacaklardır.
Şu ana kadar yaptığı transferlerle ikinci en büyük katkıyı İstanbul Belediyespor yapmış gözüküyor. Erman Kılıç'ın yerine Sylla ve Tum'un alınmasının önemli olduğunu düşünüyorum. Daha önce de Belediyespor'un forvet hattını sadece Taner ile doldurmasının hata olacacağını ; bir forvet daha almaları gerektiğini yazmıştım. Abdullah Avcı da bu eksiği çok güzel tespit ettiğini gördük.
http://yakinyoko.blogspot.com/2009/06/turkcell-super-ligde-transfer.html
Sivasspor'a gelince Bülent Uygun işi biliyor olduğu kesin. Nokta transferler yapmaya devam ediyor. Erman , Uğur ve Yasin transferlerinin çok olumlu görüyorum. Aldığı üç oyuncu da direk oynayabilecek kapasitede. Miladı dolmuş futbolcuları göndermesi Sivasspor'un lehine olacağını zaman gösterecek. En büyük şanssızlığı Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bu sezon daha iyi olacaklarını düşünmem. Balili herkesin düşündüğü gibi istikrarlı bir oyuncu değildi, diğer iki oyuncunun da özellikle Sylla 'nın anadolu takımlarında oynayabilecek seviyesi vardı.
Henüz Galatasaray ve Beşiktaş için konuşmak için erken. İkisi de yapacakları bir kaç nokta transfer yeterli olacak gibi duruyor.
Gaziantepspor elindeki mevcut kadroyu koruyarak ilerlemek niyetinde emin adımlarla ilerliyor. Sözleşmesi biten Bekir İrtegün Fenerbahçe'nin yolunu tutması haricinde bir sıkıntı yok gözüküyor. Gaziantepspor'un forvet sıkıntısı vardı. Mevcut kadrodan Eduardo ile yollar ayrıldı. Yerine bu sezon Sarıyerspor'da 20 gol atan Ertan Koç ve Rapid Bükreş takımında forma giyen frikik ustası Julio Cesar da Silva Souza'yı transfer etti. Bu futbolcunun gelişi ile bu sezon bol frikik golü izleyeceğiz. Bugünkü haberlere göre Gaziantepspor bir forvet daha alıyor. 2008-2009 sezonunda İsrail Ligini 15 golle gol kralı olarak tamamlayan Yeboah , önümüzdeki sezon için Gaziantepspor ile anlaştığı öne sürülüyor. Bu futbolcu ile Fenerbahçe'nin de ilgilendiği biliniyor.
IHEVA Bedelli Sermaye Artırımı
16 Temmuz 2009 yorumu için linki tıklayın... (IHEVA bedelli sermaye artırımı)
http://downbothflanks.blogspot.com/2009/07/iheva-bedelli-sermaye-artrm.html
Aşağıdaki linke bakarsanız, taa 10 gün önceden son haftalardaki yükselişin bedelli sermaye artırımının ayak sesleri olduğunu belirtmiştik. Aynen beklediğimiz gibi oldu. IHEVA %100 bedelli sermaye artırım kararı aldı. Bugünlerde tahta aşağı yönde baskı yiyebilir. Bedelliye katılmak istemeyen yatırımcı satışa boğar.
Yatırım tavsiyesi değildir.
http://downbothflanks.blogspot.com/2009/06/iheva-ne-olur.html
21 Haziran 2009 Pazar
SNGYO Haftalık Analiz
Bnm pencereden görünen sıkıştığı bant aralığı 3,94-4,00 aralığı. 4,00 üstündeki kapanışlar yeni yükselme potansiyeli, 3,94 altındaki kapanışlar ise düşme potansiyeli taşır. Bana göre kapandığı yer icabıyla yükselme potansiyeli ihtimali, diğer ihtimalden daha kuvvetli. Hani oran vermek gerekirse %70 e %30 derim.
Yukarı yönlü hareketlerde öncelikle 4,06 da güçsüz bi ara direnç var. Ardından 4,10 hedef konumunda. Bana göre buranın hacimli geçilmesi önemli. Sonra sırası ile 4,22 ve 4,28 hedef seviyeleri. 4,28 ana direnç, bu seviyenin geçilmesi ile birlikte ilk hedef çanak formasyonunu tamamlamak olur. Buralara gelirsek çalışmaları yoğunlaştırmak lazım.
Aşağı yönlü hareketlerde 3,94 aşağısında hedef öncelikle 3,78-3,80 aralığı ki kısa vadeli buradan bi dönüş beklerim, yok dönmez ise 3,62-3,64 ana hedef konumunda olur.
Herkese iyi pazarlar...
YAtırım tavsiyesi değildir.
20 Haziran 2009 Cumartesi
Football Manager 2009 Transfer Önerileri
1.Ahmet Arı: AMR/AML olarak oynuyor. Her iki kanatta da başarılı. Üç büyüklere de tavsiye ederim. Üç büyüklerde hemen oynatılmasa da ileride oynayacak seviyeye gelecektir. Turkish Premier Division'daki her takım alabilir diye düşünüyorum.Özellikleri aldatıcı olabilir.
2.Beto: ST olarak oynuyor. Ben Eduardo'nun sakatlanmasıyla el mahkum oynattım. Devamlı oynatılmazsa yararı olmaz. Maç içinde dakika 70 olmuş puanı 5.2 dir ama her an gol atabilecek bir oyuncu. Ümit Karan'ın sanal versiyonu gol atmayınca bir cacık olmaz. Gol kralı oldu aynı Ümit Karan; yalnız bazı oyunlarda istatisklerin değişik olmasınadan sorumlu değilimdir.
3. Elder Granja: DR/WBR. Müthiş bir oyuncu. İlk sezonun ortasında serbest kalıyor. Devre arasında bu kadar isabetli transfer yapmak çok zor, kaçırmayın derim. Bu oyuncunun oyunda gözükmesi için Brezilya Ligi'ni açmanız gerekebilir.talibi çok çıkarsa şaşırmayın.
4.Hakan Albayrak: AM RLC: Gaziantep Belediyespor'dan 250000 pounda aldım. Genç bir oyuncu ,ilk sezonunda pek hayrını görmedim.İkinci sezonda biraz daha iyi ,daha da iyi olacağı benziyor. Scout ettirin beğenirseniz alın derim. Ayrıca kanatlarda daha iyi.
5.Murat Ceylan: DMC/MC Ne kadar a satın alınır bilmiyorum, şayet uygun fiyatlı ise alın , ilk sezonda da yararlı olacaktır. Özellikleri aldatıcı olabilir.
6.Saban Oksuz: Boluspor'dan 150000 pounda aldım. Böyle bir oyuncu başka oyunlarda çıkmayabilir. Benim yeni genç yetenek.
7. Levent Top: İstanbul Belediyespor'dan 250000'e ya nasip diyerek aldım. Böyle bir oyuncu başka oyunlarda çıkmayabilir. Benim yeni genç yetenek.
8. Filipescu: SW/DC Free transfer ile geliyor. Elinizdeki savunmaya güvenmiyorsanız, transfer bütçeniz yoksa ideal kaftan. Bir sezondan fazla birşey beklemeyin. Haftalık 7000 poundumu aldı. Mart ayında sakatlanınca sözleşmeyi karşılıklı fesh ettim.
9.Washington: ST Fenerbahçe eski kulesi. Türkçe bilmesi avantaj. Sezon ortasında free geliyor. İlk sezonunda çok verimli değildi. Ama ikinci sezonunda 34 yaşındaki futbolcu Beto ile yarışır vaziyette.
10. Ömer Özçelik : DRC/WBR/MRC Free transferden hemen alın derim. İyi bir yedek, ayrıca da genç ama üç büyükler için uygun değil benden söylemesi. Ayrıca çok mevkide oynuyor ,bir kaleye ; bir de forvete koymadım, koyan varsa rapor versin.
11. Celsa Borges: AMC Costa Rica Milli Takımının 10 numarası. 20 yaşında pırıl pırıl bir genç (menajeri benim kadar övemez); 400000 pounda aldım; talibi çoktu benden haftalık 1700 pound istedi;rakipleri ekarte etmek için ve ona duyduğum sevgiden 4000 pound verdim. İkinci sezon başında tıpkı bu sezon Galatasaray'daki bir çok futbolcu gibi 5 aylık bir darbeye bağlı sakatlık yaşadı. Şu anda bir az özellikleri düştüğü için resmini koymuyorum.
12. Ivan: Özellikleri tıpkı Hakan Balta gibi sıradan. Her şeye rağmen ikisi belki de ligin en iyi 2 sol beki. 7 'nin altına düşmüyorlar. Ivan kiralık sözleşmesi bitiyor. Ben almak istememe, kulübü 250000 gibi bir fiyata satmak istemesine rağmen ; Gaziantepspor'u istemeyip Palmerias'ın yolunu tuttu. Bilseydim daha çok harçlık verirdim.
Football Manager 2009 'da da Şampiyon Beşiktaş
Bu arada takıma ilk geldiğim gün belirleyebileceğim en düşük hedefi açıkladım.Ligi ilk 9 da bitirmek. Küme düşmeme mücadelesi diye bir seçenek konsa onu açıklardım ancak başkana ancak onu yedirebildim.
Takıma takviye olarak free transfer olarak 34 yaşındaki Filipescu, 14000 pounda Ljungberg(eskisi gibi değil), 31 yaşındaki 250000 pounda genç oyuncu Gaziantep Belediyespordan Hakan Albayrak,400000 pounda 20 yaşında bir Costa Rica'lı Celsa Borges , 150000 pounda Samsunspor'dan Sercan, 50000 pounda Taner Taktak gibi oyuncular alabildim .
Bütçeme uygun bir tane kaleci bulamadım. Gözüme Gaziantep'in efsanevi kalecisi Ömer Çatkıç'ı kestirdim, kulübü izin vermesine rağmen gelmek istemeyerek bize ihanet etmişti. Yedek kaleci Tolgahan ayrı bir muammaydı. Umudum Tabata ve Eduardo idi. Genç Ahmet Arı'nın ileride iyi olacağı bilgisini yardımcı antrenör vermişti vermesine de hiç hazır gözükmüyordu. Takımda sadece iki forvet oluşu ,savunmanın zayıf oluşu beni sezon boyunca 5-4-1 ve 5-3-2 oynamaya itti. Ligin ilk devresini 15.nci bitirebildim. Devre arasında Brezilya'da iki, Arjantin'den 1 oyuncu takviyesi yaparak ligde toparlanacağımı anladım. Brezilya'dan Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Washington ve ELDER GRANJA'yı , Arjantin River Plate'den Rodrigo Archubi'yi free transfer ile takımıma kattım. Yine de takıma uygun bir kaleci ve stoper bulamamak takımın en büyük handikapı olmaya devam edecekti. İyi oynamamıza karşın alınan 3-2 lik Galatasaray mağlubiyeti taraftarların beni taktiksel açıdan eleştirmesine sebep olmaya başlamıştı. Bazı oyuncular bana cephe almaya başladı. Mehmet Polat'a takımı toplayıp konuşma yapıp,takımın neden kötü oynadığını sorgulattım. Takımımda yoktu ki bir Hakan Şükür veya Hasan Şaş bana yardım etsin. O maçtan sonra alınan üstüste 3 galibiyet takımın moralini üst seviyeye getirdi. Ligin son 4 maçında takımın ligde kalmasıyla gelen rehavetle ligi 9.ncu bitirebilecekken 12.nci bitirdik. Takımı ayakta tutan oyuncular kiralık Ivan , genç Ahmet Arı, yeni transfer Elder Granja ve satış listesine koyduğum kimsenin beğenip almadıkları Mehmet Yozgatlı, Murat Ceylan ve Beto takımın yıldızları oldular. Beto yıldız olmakla kalmadı Holosko ile beraber gol kralı oldular. Genç yetenek Ahmet Arı Turkish Premier Division'ın en iyi 2.nci genç oyuncusu seçildi.
Ligi Beşiktaş gerçekte olduğu gibi iki kupayla kapattı. İkinci olarak bitiren Galatasaray ile birlikte sadece 3 mağlubiyet almış oldular. 5 li savunma oynamama rağmen ligin yediğim 63 golle en çok gol yemiş takımı ünvanını da almış oldum. Buna rağmen Beto'nun sayesinde ligin en çok gol atan 7.nci takımı ünvanını da almış oldum. Sezon başında 300000 pounda satamadığım Beto'nun fiyatı 4 milyon pounda kadar ulaştı. Sezon en büyük hayal kırıklığı Tabata idi. Takımın en çok ücretini alan Tabata (haftalık 10000 pound) ligin ilk devresinde 6.15 gibi bir reytingle sadece 3 gol ( 2si penaltı) 0 asist yapınca sezon ortasında Bielefeld'e kiraladım. Orada da doğru düzgün oynamadı yaklaşık 20 maçta forma giymesine rağmen ne gol attı, ne asist yaptı. Buna rağmen Beşiktaş ve Fenerbahçe talip oldular. Onlarda oynar neme lazım diyerek Almanya ikinci ligine düşen Frankfurt'a 2 milyon pounda sattım.
19 Haziran 2009 Cuma
IMF Neden Gerek Değil?
Bir otel var kasap dan 100 dolarlık et alıyor ve borçlanıyor.
Bu otelin kasaba 100 $ borcu var.
Kasabın sattığı bu eti mandıracı dan 100 $ a alıyor ve mandıracı ya 100 dolar borcu var.
Mandıracı malum nataşa ile olan ilişkisinden dolayıda nataşaya da 100 dolar borcu var.
Nataşa ise kent de otelde kalmakta ve onun da otele 100 dolar borcu var.
Mustafa Hoca Gözden Çıkarmış
Hakan, Delgado ve Zapo dışındaki diğer kişilerin gitmesine üzülmem.
Bobo gitsin deniliyorsa, belli ki satılacaktır ya da yerine ünlü forvet ayarlanımştır diye düşünüyorum.
Delgado gitsin deniliyorsa kendisinden beklenen 10 numara formanın hakkını vermiyor diye düşünüyorlardır. Halbuki orta sahanın her yerinde sırıtmadan oynayabilecek bir oyuncu ancak beklentiler yüksek.
Sivok, ben çok beğenmiyorum. Savunma tarafında posizyon hatası çok yapıyor. Ancak Beşiktaş taraftarı Sivok'u çok beğeniyor.
Zapo, bana göre BJK'da sezonun ilk 10 haftasının en iyi oyuncusuydu.
Serdar Kurtuluş'a çok tahammül etti Beşiktaş taraftarı bu oyuncuya. Saç baş yolduruyor hep.
Hakan. yedek kaleci olarak sürekli kalmalı bence.
Diğerlerini eleştirmem bile.
İmparator'da Beşiktaş'dan Başkasına Gitmem Demiş
Son günlerde dolaşan diğer bir habere göre tam 35 yıl önce İmparator Fatih Terim'de aynı tarifeyi uygulamış. Benzer şekilde O da Beşiktaş'dan başkasına gitmem demiş. Tek fark Fatih, Galatasaray'ı tercih etmiş.
Bo olaylar gerçekten komedi. Bence tükürdüğünü yalamak, amatörlükten başka bir şey değil.
Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/Spor/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&KategoriID=14&ArticleID=1108426&Date=19.06.2009&b=O da Besiktastan baskasina gitmem demis&ver=01
19 -20 - 21 Haziran İddaa Önerileri
318 Mısır 1 banko 2.4
235 Bahia 1 banko 1.7
328 Cruzerio 1 banko 1.4
305 Molde 1 banko 1.65
105 st.patricks 2 sistem 2.1
210 valeranga 2 sistem 2.5
316 river plate 2 sistem 2.2
319 brezilya 2 sistem 2
sistem :3-2
18 Haziran 2009 Perşembe
ULKER'de Hedefe Az Kaldı
17 Haziran 2009 Çarşamba
Kriz Üç Büyükleri Teğet Geçti ve Geçmeye Devam Ediyor!
15 Haziran 2009 Pazartesi
Futbol Aktörleri Hangi Renk?
Saflığın ve temizliğin sembolüdür.
Siyah: Aziz Yıldırım ,Fatih Terim, Hakan Şükür,Ertuğrul Sağlam
Ciddiyet ve ağırbaşlılığı çağrıştırır.
Kırmızı:Fatih Terim, Hasan Şaş, Tuncay Şanlı, Bülent Korkmaz, Pascal Nouma, Sabri Sarıoğlu, Emre Belözoğlu, Lugano
Güçlü, canlılığı uyaran, fiziksel cesaret veren, uyarıcı, görsel etki bırakabilen, gerginlik ve saldırganlık yaratabilen bir renktir.
Turuncu: Ömer Çavuşoğlu, Arda Turan, Rıdvan Dilmen, Sergen Yalçın,Roberto Carlos, Aziz Üstel, Arif Erdem
Neşenin ve bilgeliğin rengidir
Sarı: Volkan Demirel, Mustafa Denizli,Fatih Terim
Heyecan ve kendine güven
Yeşil: Ergün Penbe ,Hakan Balta ,Harry Kewell, Hasan Doğan, Rüştü Reçber
Evrensel sevgi, huzur, yenilenme, güven verme, çevresel farkındalık, denge ve barış gibi duygular yaratır.
Mavi: Daum, Lucescu, Ergün Penbe
Teskin edici, Soğuk ve duygusuz
Mor: Mehmet Topuz, Emre Belözoğlu
İnsanda karamsarlık, pişmanlık, korkaklık, yaratabileceği gibi tam tersi duygular da yaratabilmektedir.
Pembe: Lincoln, Alex De Souza
İncelik, saadet ve zevk veren duyguları ifade eder
Ekonomi'de Önümüzdeki Riskler
Bir yazı okudum, oldukça hoşuma gitti. İlerideki riskleri içeriyor. Şunu unutmamak lazım. Artık ne kadar sürer bilmiyorum. Belki bir savaş ardından bir toparlanma. Ancak şuna eminim tam toparlanıyoruz derken, enflasyon canavarı ortaya çıkacak ki ortam çok gerilecek. 1970 ler tekrar tekerrür edecek. Stagflasyon... Durgunluk + Enflasyon
"Önümüzdeki riskler
12.06.2009 15:03:57 - SİNAN OKUMUŞ
Dünyanın her bir tarafından krizden çıkış sinyalleri geliyor. Tüketim ve üretim göstergeleri kıpırdanmaya işaret ediyor. Güven endeksleri yükseliyor. Borsalar ve kurlar Lehman'ın battığı Eylül ayı öncesi seviyelerde. 2010'a dair büyüme rakamları yukarı doğru revize ediliyor.
Bütün bu olumluya dönen göstergelere rağmen ekonomi yetkilileri temkinli konuşuyor. Önümüzdeki dönemde ortaya çıkabilecek risklerin resesyon süresini uzatmasından çekiniliyor.
Bu kriz dünya ekonomi tarihinde önemle yerini alacak ve ekonomi dengelerini global ticaretten finansal kurumlara kadar değiştiren önemli bir dönüm noktası olacaktır.
Kısa vadede yakından izlememiz gereken riskleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
1.Orta ve Uzun Vadeli Amerikan Bono Faizlerinin Yükselmesi ve Dolar'ın Önemli Ölçüde Değer KaybetmesiBurada potansiyel büyük bir risk yatıyor. Piyasaların açılması için Amerika'nın yaptığı harcamalar orta ve uzun vadeli bono faizleri üzerinde baskı yapıyor. Sonuçta faizler yükseliyor. Federal Reserve ve Çin'in alışları olması burada faizlerin çok daha hızlı ve kontrolsüz yukarı gitmesi olası. Bu iki alıcıya rağmen Rusya'nın başını çektiği bazı ülkeler merkez bankaları rezervlerini çeşitlendirmek istiyorlar. Ayrıca risk iştahının yeniden oluşmasıyla tebdir amaçlı alınan bonolar satılıyor ve riskli yatırımlara geçiliyor. Faizlerin yükselmesi ise başta konut kredileri olmak üzere orta ve uzun vadeli kredi faizleri üzerinde baskı yaratıyor. Ayrıca doların yakın gelecekte yukarıdaki nedenlerden dolayı hızlı değer kaybı gündeme gelebilir. Burada FED'in bono alışlarını artırması ve diğer merkez bankalarının da desteğiyle ancak risk ötelenebilir.
2. Pertol ve Dğer Emtia Fiyatlarında ArtışPiyasalarda normalleşme sinyallerinin artmasıyla birlikte petrol ve diğer emtia fiyatlarında hızlı artışlar var. Petrol varili yılın ilk aylarındaki 33 $ seviyesinden 70 $ seviyelerine yükseldi. Diğer emtialarda hemen hemen benzer durumda. Bu durum pertol ve emtia üreten ve ihraç eden ülkeler açısından iyi ise de, diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yeni başlamış olan düzelme hareketlerini sekteye uğratabilir ve çok yoğun bir şekilde genişleyen para politikaları ile birlikte enflasyon yaratabilir.
3. Doğu Avrupa Ekonomileri ve AB BankalarıLetonya krizi buradaki riskleri daha da arttırdı. Baltik ülkeleri küçük olsalarda diğer büyük Macaristan, Polonya ve Romanya gibi ülkelere kriz ihraç etme riski var. İsveç bankaları baltık ülkelerinde, özellikle Alman ve Avusturya bankaları ise Doğu Avrupa ülkelerinde ciddi rakamlarda kredilere sahip. Şimdiden Avrupa Merkez Bankası İsveç Risk Bank'a 10 milyar Euro'luk bir kredi limiti açmış durumda. İyi yönetilmezse Doğu Avrupa ülkeleri ciddi riskler taşıyor. IMF ile ECB burada birlikte çalışıyor ve kaynak sağlıyorlar.
4.Kredi Piyasalarının Henüz Tam İşlerlik KazanmamasıEkonomik gelişmenin motoru kredi piyasalarıdır. Burada özellikle şirket bonolarında belirli bir düzeltme görülse de özellikle yukarıda bahsettiğimiz Amerikan faizlerindeki yükselme nedeniyle kredi faizlerinde yükseliş gözlenmekte. Bazı bankalar zaten likiditeye sahip değil, bazıları FED'den aldıkları parayı ödemeye çalışıyorlar ve diğerleri ise kredi verecekleri sağlam müşteri bulamıyorlar. Kredi piyasalarındaki bu zorluklar önümüzdeki dönem için büyüme ve normalleşme üzerindeki önemli risklerden biri.
Riskler böyle. Şansımız ise; bütün dünya topyekün bazı problemleri ileriye ötelemek pahasına da olsa mevcut durumu düzeltmek için birlikte çalışıyor."
Kaynak: http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=33923&page=40
14 Haziran 2009 Pazar
Ülker Haftalık Analiz
IHEVA Ne Olur?
Rijkaard , Fenerbahçe'yi Karıştıracak Gibi Duruyor.
Fenerbahçe'nin eski futbolcusu Pierre Van Hooijdonk 'un "Rijkaard ile Daum'u kıyaslamam" sözleri bu hafta içerisinde yeni bir tartışma başlatacağı kesin. Özellikle Fenerbahçe taraftalarının en sevdiği isimlerinden birisinin bu sözleri söylemiş olması olayın bir başka boyutu...
Rijkaard Sabah gazetesine
"Daum'un gelişi benim için çok büyük süpriz oldu. Gönderdiler neden geriye aldılar. Birinin bunu açıklaması lazım. O zaman hiç göndermeselerdi. Tuhaf işler.
G.Saray Rijkaard'ı alarak çok çok büyük bir iş yaptı. Bu olay Hollanda'da da büyük bir sürpriz yarattı. Galatasaray iyi transferler de yaparsa Rijkaard'la şampiyonluk için ipi rahat göğüsler.
Rijkaard ile Daum'u karşılaştırmak çok doğru olmaz. Rijkaard'ın çok büyük bir futbolcu kariyeri var. Oyuncularla iyi diyaloğu var ve performanslarını üst düzeye çıkarabiliyor. Üst düzey başarılar yaşadı. Zirveye çıktı. En büyük kupayı aldı. Daum için ise sadece oyuncularla iyi diyalogu var diyebilirim."
şeklinde açıklamaları yapmış.
Rijkaard Galatasaray'a imza attıktan sonra bazı spor yazarları bu kıyaslamanın içerisine girmişti. Hıncal Uluç bu konu ile ilgili olarak "Galatasaraylı Hıncal Uluç olarak konuşuyorum. Galatasaray'ın 2000 yılında Kopenhag'ta ve Monaco'da UEFA Kupası ve Süper Kupayı kaldırdığı zaman duyduğum gururu, bu sene Rijkaard'ın imzasıyla duydum. Galatasaray'ın vizyonunun ne olduğunu gösterdi bu transfer. Başarılı olur olmaz o ayrı konu. Fenerbahçe'ye 3 yıl şampiyonluk vaad ederek kongre kazanan Aziz Yıldırım gidip Daum'u getiriyor, Galatasaray'ın konuştuğu 4 isim ise: Valencia'yı iki kere UEFA Kupası şampiyonu yaptıktan sonra Real Madrid'e transfer olan Ramos, Schuster, Fatih Terim ve Rijkaard. En sonunda anlaşılan da Rijkaard oldu. Bu bir vizyon farkı. Bu Galatasaray'ın vizyonunun içe değil dışa dönük olduğunu gösteren bir vizyon farkı.
Bu daha sezonun başında kazanılmış bir zaferdir. Galatasaray'ın son dönemlerde yerlerin altında sürünen itibarını iade eden bir anlaşmadır. Adnan Polat ve arkadaşlarını yürekten kutluyorum. Geçen seneki antrenör yanlışlarının analizini doğru yapmışlar. Hatalardan ders çıkarmak çok önemli bir özelliktir. Gerek Adnan gerekse Haldun Üstünel kardeşlerim bu işin analizini çok iyi yapmışlar.
Galatasaray'ın elinde hem Türkiye hem de UEFA şampiyonluğunu rahatça kazanacak bir kadro var. Galatasaray'ın Fenerbahçe ve Beşiktaş gibi çok geniş transferlere ihtiyacı yok. Rijkaard'ın yönetimi altındaki bu kadroya bir iki tane büyük transfer koyduğun zaman Galatasaray'ın bu vizyonu alabildiğine açık.
Futbolcu olarak çok sevdiğim bir adamdı, şimdi de Galatasaray'ın başında olmasından çok mutluluk duyuyorum. ‘Bu teknik direktör geldi bu iş bitti' diye bir şey dünyanın hiçbir yerinde yok. Ama bu vizyon farkını ortaya koydukları için Adnan'a da Haldun'a da teşekkür ediyorum." demişti.
Yazma ve hitabet yeteneğinin en üst seviyede olduğunu düşünmeme rağmen futbolla ilgili olarak benimsemediğim Hıncal Uluç'un bu görüşlerine aynen katılıyorum.
Aziz Yıldırım seçim sürecinde katıldığı programlarda ve seçim konuşmasında lig şampiyonluğunu hedeflediğini açıklamıştı. Şampiyonlar Ligi'nde başarı elde etmenin zor olduğundan bahsetmişti. Buna da dayanak olarak yabancı sınırlaması ve ekonomik faktörleri göstermişti. Daum 'un Fenerbahçe'de görev aldığı ilk sezon itibarı ile hedef olarak belirlediği Avrupa hedefinden vazgeçmiş gözüküyor. Bu vizyon daralmasının sonucu olarak da Daum'u getirdi. Daum görev aldığı üç sezonda Avrupa'da başarılı olamamasına rağmen ligde 2 şampiyonluk kazanmış, 1 şampiyonluğu da son haftada kaybetmiş bir teknik olması Aziz Yıldırım'ın tercihindeki en önemli sebep olarak gösteriliyor. %100 Futbol programında bu sene soyunma odasına in(e)mediği için başarılı bir sezon geçiremediklerini söyleyen başkan önümüzdeki sezon ineceğine dair sinyaller vermişti. Bunun için de 3 yıl boyunca soyunma odasına girmesine izin veren içimizden biri Daum'u getirmek Yıldırım için en akıllıca hamleydi. Seçim konuşmasının tamamını dinlememe rağmen öne çıkan vaadi "3 yıl üst üste şampiyonluk"tu. Avrupa kupaları için bir hedef konduğunu duymadım. Birçok Fenerli dostumuzun sıkıntısı ligdeki başarısızlık olmadığını çözememiş gözüküyor. Fenerbahçe taraftarının Avrupa'da bir kupa kazanma dileğinde olduğunu görmezlikten geliyor heralde . Fenerbahçe bu sezon da gördük ki ne kadar kötü olursa olsun forması bile ligde ağırlığını koymaya yetiyor. Tekrardan Daum'dan medet ummak hatalı bir hamle olabilir. Aklıma Fatih Terim'in ikinci Galatasaray deneyimi geldikçe bu hamle geri tepebilir diye insan düşünmeden edemiyor.
Fener Burnunu Sokma!
Beşiktaş'daki Gündemde Olan Siyahi Oyuncu Kim?
13 Haziran 2009 Cumartesi
Mehmet Topuz Transferi Farklı Bakış Açısı
Nihat"ın transfer haberinde yazılan cümle şöyle ;
Beşiktaş Mehmet Topuz"un transferiyle ortaya çıkan fiyaskoyu eski futbolcusu Nihat Kahveci"yi alarak unutturmaya çalışıyor.
Bizde Haber 1903 olarak size şöyle söyleyelim o zaman:
Perişan basın "Çifte Kupa" zaferimizle taktığı kapağı halen Topuz olayı ile unutturmaya çalışıyor.
Bakın köle tüccarları, çocuk forma giymiş Beşiktaş"lıyım demiş.
Döner veya dönmez bizi ilgilendirmez.
Dönmezse kalbimizin tahtı ona açık
Dönerse en iyi duygularımız yine onunla.
Kendi hırsınız için bütün gerçek Fenerbahçe taraftarlarını fıtık ettiniz.
Beşiktaş forması giyip Beşiktaş"lıyım diyen çocuğu onlara dayattınız.
Anketlerde istemiyoruz demelerine rağmen dayattınız..
Mahallenin futbol raconunu kendi tiraj hırslarınız uğruna ayaklar altına aldınız.
En başta o çocuklar zamanı gelince bunu sizin burnunuzdan fitil fitil getirecek.
Ne fiyaskosu? Biz Çifte Kupalı şampiyon takımız.
Dördüncü olup 26 sene Kupa alamayan düşünsün..
3 sene şampiyon olacağım diye söz verenler düşünsün.
Budur asıl fiyasko.
Ama sizler bunu göremezsiniz, maaşınız kesilir sonra maazallah..
Çünkü bu saatten sonra artık Topuz bize ya çok ucuza gelecek
Ya bedavaya gelecek...
Bu saatten sonra Topuz Fenere ya iki misli fiyata gidecek
Ya üç misli fiyata gidecek...
Bunun neresi fiyasko??
Tam aksine, gerçek bir yönetim başarısıdır.
Siz asıl Aragones"i şutlayıp , Daum"u alamayan fiyaskoya bakın..
Hele bir de şu çocuk Beşiktaş"a gelirse, aynı çifte kupa zaferi gibi..
Kendi fiyaskonuza hazırlanın.
Çünkü çifte kupa zaferini söylediğimizde, bize inanmadınız...
Bizden söylemesi.
Kaynak:Haber1903